Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/14331 E. 2014/17125 K. 07.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14331
KARAR NO : 2014/17125
KARAR TARİHİ : 07.11.2014

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.07.2013 tarih ve 2011/579-2013/377 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.11.2014 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. …ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacılar vekili, davacılar … ve …’nin oğlu, davacı …’nin imam nikahlı eşi, diğer davacıların kardeşleri olan …’nin 12.07.2008 tarihinde trenle yaptığı seyahat sırasında kapıları açık bulunan trenden sarsıntının etkisi ile tren raylarına düşüp trenin tekerlekleri altında kalarak vefat ettiğini, davalının tren kapılarının açık olması sebebiyle kusurlu olduğunu, davacıların bu ölüm sebebiyle büyük üzüntü duyduklarını, davacı annenin aylarca ruhsal tedavi görmek zorunda kaldığını, imam nikahlı eşi… koşullarında eşinin ölümü sebebiyle çekilmez bir hayatın beklediğini, eşinin ölümünden sonra kayınpederi ve kayınvalidesi ile birlikte yaşayan …’nin yaşadığı acı ve üzerindeki manevi baskının büyük olduğunu, müteveffanın geride kalan kardeşlerinin de ağabeylerinin paramparça olarak ölmesinden dolayı son derece üzüldüklerini, davacıların manevi zarara uğradıklarını, taşıma sözleşmesi dolayı davalının sorumlu olduğunu, maddi tazminat davasının … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/11 Esas sayılı dosyası ile sonuçlandığını ileri sürerek, davanın kabulü ile davacı … için 100.000,00 TL, … için 70.000,00 TL, …için 70.000,00 TL, diğer her bir davacı için 20.000,00’er TL olmak üzere toplam 320.000,00 TL manevi tazminatı olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili,… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/11 Esas sayılı maddi tazminata ilişkin davada müteveffa …’nin %85 oranında kusurlu olduğundan davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmediğini, davalının trende önceden yapılmış uyarılara rağmen kapısını içerden açarak vagon kapısı önünde merdivenlerde seyahat etmeye kalkışması ve açılan vagon kapısının banliyo trenine çarpması sonucu kapı ile peron arasına düşerek vefat ettiğini, müteveffanın TCDD İşletme Nizamnamesi’nin 19. maddesinde düzenlenen hareket halinde iken trenden inmek, binmek, dışarı sarkmak ve kapılara dayanmak şeklindeki yasaklara uymadığını, müteveffanın illiyet bağının kesecek derecede ağır kusuru olduğunu, istenilen manevi tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ibraz edilen nüfus kayıtlarında… ve …’nin ölen …’nin anne ve babası oldukları, .. ….,… ve …’nin kardeşleri olduğu, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasından da davacı …’nin … ile birlikte yaşayan resmi nikahı olmayan eşi olduğu, …nin diğer davacılar … ile birlikte yaşadığı, ..1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/11 Esas, 2010/118 Karar sayılı dosyasında tarafların aynı olduğu, davacıların aynı kaza sebebiyle …’nin vefatından dolayı destekten yoksun kalma tazminatı davası açtıkları, yapılan yargılama da kazada …’nin %85, TCDD İşletmesi’nin %15 oranında kusurlu olduğuna dair rapor alındığı, yargılama sonunda eş …, baba …, anne … için maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiği, müteveffa …’nin kardeşlerine eylemli ve düzenli olarak yardım ettiği kanıtlamadığından bu davacıların taleplerinin kabul edilmediği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli ve sonucu göz önüne alınarak …’nin ölümü sebebiyle eşi, anne-babası ve kardeşleri olan davacıların duydukları elem ve üzüntünün, uğradıkları manevi zararın bir miktar giderilmesi için 6098 sayılı BK’nın 56/2 maddesi gereğince davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacı … için 10.000 TL, davacı … için 8.000 TL, davacı… için 8.000 TL, davacılar ……,…ve … için 2.000 TL manevi tazminatın 12/07/2008 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

2–Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarar uğrayanın manevi ısdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Manevi tazminatın kapsamını takdir hakkı, kural olarak yargıca aittir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, hak ve adalete uygun davranmalı, hukuk biliminden yararlanmalı, toplumun sosyal, ekonomik ve moral yapısını ve özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Takdir edilecek tutar, bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Bu durum karşısında, kazanın meydana geldiği tarih, meydana geliş şekli, zarar görenlerin konumları, ölenin yaşı ve somut

olayın diğer özellikleri dikkate alınarak daha makul oranda davacılar yararına manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, aşağıda yazılı bakiye 1.741,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.