Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/14281 E. 2014/3506 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14281
KARAR NO : 2014/3506
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/02/2012 gün ve 2011/383-2012/71 sayılı kararı onayan Daire’nin 01.07.2013 gün ve 2012/10225 – 2013/13907 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 22.02.2012 tarihinde vefat eden eşi ….nin dava konusu şirketlerin hissedarı olduğunu, davacının mirastan feragat sözleşmesi gereği eşine mirasçı olamadığını, sonradan ortaya çıkan el yazısı vasiyetname ile müvekkilinin miras hakkından faydalanmasının vasiyet edildiğini, bu konuda açılmış davalar bulunduğunu, şirketlerin iyi yönetilmediğini, eşinin ölümünden önce bankalardan çekilen kredilerinin ödenmediğini, müvekkilinin uğrayacağı zararların telafi edilemeyecek boyutta olduğunu ileri sürerek … İnşaat San. Ltd. Şti ve … Mobilya Ltd. Şti’ne kayyum tayinine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılar … …, …, … ve davalı şirketlerin vekili, davacının mirastan feragat ettiğini, şirketlere ortak olmadığını, dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, aktif dava ehliyetinin olmadığını, şirketlere kayyum tayinine karar verilmesini gerektirecek sebeplerin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, şirket ortağı bulunmayan davacının gayrireşit çocuklarının şirket ortağı olduğu, her ne kadar davacı çocuklarına velayeten bu davayı açmamış ise de, Çocuk Mallarının Korunması Hakkındaki Kanun gereğince velisi sıfatıyla bu hakkının bulunduğu, Türk Medeni Kanunun 427/4’üncü maddesi uyarınca da bir tüzel kişinin gerekli organlardan yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanamaması halinde vesayet makamının yönetim kayyımı atayacağının düzenlendiği, şirketlerin kötü yönetildiği, sermayesini kaybettiği, yöneticilerin şirketi bilerek zarara uğrattığı iddiasında Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ilişkin hükümlerinin tartışılıp, değerlendirilmesi gerektiği, şirketin ortaklar kurulu kararı ile atanmış müdürünün … … olduğu, SMMM bilirkişiden alınan raporda şirketlerin yönetiminde zaafiyet olmadığı, borçların ödendiği, bankaya gecikmiş taksit bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair tesis edilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.