Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/13723 E. 2014/14021 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13723
KARAR NO : 2014/14021
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.02.2013 tarih ve 2012/162-2013/154 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalı …. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.09.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı …’nın yönetiminde, diğer davalının işlettiği deniz otobüsünün iskeleye yanaşırken kontrolden çıkarak iskeleye çarpması sonucu o sırada gemide yolcu olarak bulunan müvekkilinin halen ağrılarının sürmesine neden olacak şekilde yaralanmasına yol açtığını, olaydan kaynaklanan fiziksel etkilerin dışında müvekkilinin olay sırasında yaşadığı duygusal sarsıntı nedeniyle uzunca bir süre deniz otobüsüne binemeyecek derecede ruhsal olarak zarar gördüğünü ileri sürerek, 25.000,00 TL manevi ödencenin olay tarihi olan 14.09.2010 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin olayda kusurlarının olmadığını, davacının yapılan anons ve uyarılara uymayarak henüz iskeleye yanaşmamış olan deniz otobüsünün çıkış kapısı önünde ayakta beklediğini, davacının dikkatsiz ve özensizliğinden müvekkillerinin sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının olay tarihi itibarı ile herhangi bir yaralamasının söz konusu olmadığı, olayın etkisi ile belinde ve bacaklarında ağrının meydana geldiği, hastanede bir gece kaldığı, ceza mahkemesince verilen beraat kararı doğrultusunda davalı …’nın kazada kusuru olduğunun tespit edilemediği, ancak davalı şirketin kaza yapan deniz aracının sahibi olması sebebiyle kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, davacının kaza sırasında ve sonrasında yaşadığı stres ve sıkıntılar da dikkate alınarak takdiren 1.500,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alınması gerektiği sonucuna varılarak, davalı … hakkında açılan davanın kusuru ispat edilemediğinden reddine, davalı şirket hakkındaki davanın kusursuz sorumluluk ilkeleri doğrultusunda kısmen kabulü ile takdiren 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 14.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı …. vekili temyiz etmiştir.
1-HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2 nci maddesi hükmüne göre miktar veya değeri 1.820,00 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 01.01.2013 tarihi itibariyle kesin olup, somut olayda mahkemece 21.02.2013 tarihinde 1.500,00 TL tazminatın davalılardan …’den tahsiline karar verilmiştir.Bu durumda, anılan davalı aleyhine hüküm altına alınan miktarın hüküm tarihi itibariyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca temyiz sınırının altında kaldığı anlaşıldığından temyizi kabil olmayıp, mümeyyiz davalı şirket vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı şirket vekilinin temyiz isteminin HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 76,46 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.