Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/13633 E. 2013/23540 K. 26.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13633
KARAR NO : 2013/23540
KARAR TARİHİ : 26.12.2013

Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/05/2012 gün ve 2009/9-2012/233 sayılı kararı düzelterek onayan Daire’nin 27/06/2013 gün ve 2012/12485-2013/13423 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan V.. Ö..’in müvekkili kooperatiften çek aldığını, bankaya giderek elindeki çeki tahsil ettiğini, bankanın talimata aykırı bir şekilde çeki teslim almadan ödeme yaptığını, bu nedenle V.. Ö..’in bedelsiz kalan çeki tekrar tedavüle çıkarttığını, müvekkilinin bu nedenle aynı çek yaprağı için ikinci kez ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı V.. Ö..’in sebepsiz zenginleştiğini ve bankanın da kusurlu davrandığını, müvekkili kooperatifin bu nedenle icra dosyasına 88.500,00 TL ödeyerek mükerrer ödeme yapmak zorunda kaldığını, bu şekilde müvekkilinin hem maddi hem de manevi anlamda zarara uğratıldığını ileri sürerek, 88.500,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı banka vekili, davaya konu olayın meydana gelmesinde davacının kendisinin kusurlu olduğunu, çekteki tahrifat ile ilgili olarak kendilerinin herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının aynı çeke dayalı olarak mükerrer ödeme yapmış olduğu ve çekin yeniden tedavüle konulmasında davalı bankanın da diğer davalı V.. Ö.. ile birlikte B.K.’nın 51. maddesi gereğince müteselsilen sorumlu oldukları, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 88.500,00 TL maddi tazminatın ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davacının manevi tazminat isteminin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.06.2013 günlü ilamıyla davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilerek, karar faiz başlangıcına esas olan tarih yönünden davacı yararına düzeltilerek onanmıştır.
Taraf vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin karar düzeltme istemine gelince; Dava, bedeli ödenen çekin davalıların kusurlu eylemleri sonucu davacı tarafından ikinci kez ödenmek zorunda kalınması nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.Davacı, davalı bankanın ödeme yapmasına rağmen teslim almadığı çekin keşide tarihi tahrif edilerek ibraz edilmesi sonucu çeke karşılıksız kaşesi vurduğunu, davacının Merkez Bankası tarafından kara listeye alındığını, davalının haksız olarak yaptığı bu işlemler nedeniyle manevi olarak da zarara uğradığını ileri sürerek, çek bilgilerinin kara listeden silinmesi ve manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Mahkemece, davacının çek bilgilerinin kara listeden silinmesi yönündeki istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda davacının, davaya konu çeke ilişkin olarak kara listeden silinmesi yönündeki isteminin incelenerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gibi, davacı kara listeye alınmış olması nedeniyle manevi olarak da zarara uğradığını ileri sürmüş olmasına göre, manevi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı hususunun bu yönüyle de incelenmesi gerektiğinden manevi tazminata ilişkin olarak verilen red kararının da bu yönden bozulması gerekirken Dairemizce, davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi yerinde olmadığından karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın bu yönlerden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Öte yandan, davacının davaya konu çek nedeniyle ikinci kez ödeme yaptığı tarihin dosya kapsamına göre 07.07.2008 tarihi olması nedeniyle faizin bu tarihten başlatılması gerekirken 07.08.2008 tarihinin ödeme tarihi olarak kabulü ile faizin 07.08.2008 tarihinden başlatılması yönünde yapılan düzelterek onama kararı da doğru olmadığından kararın bu yönden de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin karar düzeltme istemlerinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 27.06.2013 günlü, 2012/12485 Esas-2013/13423 Karar sayılı ilamının davacı vekilinin ödeme tarihi dışındaki temyiz itirazlarını reddeden ve ödeme tarihi yönünden düzelterek onamaya ilişkin kısmının kaldırılarak, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, alınması gereken 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 26/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.