Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/13563 E. 2014/18414 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13563
KARAR NO : 2014/18414
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 29. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2011/63-2013/134

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 29. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/05/2013 tarih ve 2011/63-2013/134 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin yabancı ortaklı …Fuarcılık A.Ş’nin hissedarları olduğunu, davalılardan M. B..’in Genel Müdür, K.. B..’nın denetçi, diğer davalıların 3 kişilik yönetim kurulu üyelerinden ikisi olduğunu, yönetimin üçüncü üyesi H.. Ü..’ın müvekkillerinden Ayca’nın eşi, Selen’in babası olduğunu ve diğer iki yönetici davalıların kasıtlı davranışları nedeniyle yönetime katılamadığını, şirketin anılan 2 yönetici ve bunlarca yetki verilen genel müdür davalı tarafından idare edildiğini, davalıların şirketi zarara uğratıp, tasfiyeye sürüklediklerini, defterlerin usulüne uygun tutulmadığını, kasıtlı olarak vergilerin ödenmediğini, fazla vergi yükünün doğmasına neden olduklarını, alacakların takip ve tahsil edilmediğini, gereksiz ve fazla harcamalar yapıldığını, yabancı ortağa fahiş miktarda ve nedeni belli olmayan ödemeler yapıldığını, sermaye tüketildiğini, zararın büyütüldüğünü, davalılardan denetçinin yasal denetim görevini yerine getirmediğini ileri sürerek, şimdilik 10 milyar liranın davalılardan müteselsilen tahsilini ve şirkete ödenmesini, kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zarar bulunmadığını, iddiaların soyut olduğunu, davalıların ibra edildiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada, davacılar aynı istemde bulunmuşlardır.
Davalılar, aynı savunmayı tekrarlamışlardır.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, … Fuarcılık A.Ş’nin 2002 yılına ait defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, delil niteliği taşımadığı, davada şirket zarara uğratıldığından davacıların da bu yönde zarar gördüklerinin belirtilmiş olmasına göre öncelikle oluşan şirket zararının nereden kaynaklandığının bilinmesi gerektiği, şirketin mevcut sermayesinin şirket bünyesinde korunmamış olmasının TTK’nın 324. maddesine göre bu yönde karar alınması gerektiği, tasfiye halindeki …Fuarcılık A.Ş’nin 1997-2001 yıllarına ait cari defterlerinin ibraz edilmemesinden dolayı davacı taleplerinin incelenemediği, yönetim kurulu üyelerinin şirkete karşı sorumluluğunun ibra kararı verilmiş olması halinde ortadan kalkacağı, dava dosyasına göre 11/05/2011 tarihli genel kurul tutanağından ve 22/03/2002 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanaklarından yönetim kurulu üyelerinin açık ibra yapılarak aklandıklarının görüldüğü ancak bilançonun gerçek durumunun görülmesini engelleyen bir takım olguların bulunup bulunmadığının tespiti yönünden mali müşavirin yapacağı inceleme ile durumun açıklığa kavuşacağı, ancak TTK hükümlerine göre yasal ticari defterlerin saklama süresi 10 yılla sınırlı olup, 6102 sayılı TTK’nın 82. maddesinde de bu sürenin yine 10 yıl olarak korunduğu, bu esas içinde anılan yıllara ilişkin defterlerinin incelenmesinin mümkün olmadığı, İstanbul Asliye 10. Ticaret Mahkemesi dosyasındaki alınmış rapor ile yine aynı mahkemenin 2009/177 esas, 2010/203 karar sayılı 11/09/2012 tarihli kararında 22/03/2002 tarihli olağan genel kurulun ve 20/06/2002 tarihli şirketin tasfiye kararının alındığı, olağanüstü genel kurulun iptali davasının red ile sonuçlanıp, temyiz sonucu onandığı, bu dosyada ..Fuarcılık A.Ş’nin hesap ve kayıtlarının ayrıntılı şekilde ele alınıp incelendiği, somut dava ve kesinleşen diğer davalarda şirketin tüm defterleri tasfiyeye giren şirket tasfiye memuru tarafından ibraz edilip raporlar bunlara göre düzenlendiği, İstanbul Asliye 10. Ticaret Mahkemesi dosyasında şirket kayıtlarındaki yabancı ortak alacakları ve ibraların ve diğer işlemlerin doğruluğu sabit görülerek davaların reddine ait kararların Yargıtay aşamasından geçerek kesinleşmiş olduğu gerekçesi ile davalılara yönelik sorumluluk ve zarar taleplerini içeren asli dava kanıtlanamadığından reddine; birleşen dosya yönünden 20/09/2005 tarihinde verilen “davanın açılmamış sayılması”na ilişkin karar da kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
Temyize konu asıl dava, TTK’nın 309’uncu maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, bozma ilamında da ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, davacılar vekilinin somut iddiaları üzerinde değerlendirme yapılmamış, kesinleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/177 Esas 2010/203 Karar sayılı dosyasında şirket hesap ve kayıtları üzerinde ayrıntılı şekilde inceleme yapıldığı belirtilmiş, ayrıca bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda gerçek durumun ancak mali konularda uzman bilirkişilerce yapılacak inceleme neticesinde açıklığa kavuşturulabileceği beyanen ortaya konulmuş olmasına rağmen, mahkemece ticari defterlerin kanunen saklanması için öngörülen 10 yıllık sürenin dolduğu gerekçesi ile defterler üzerinde inceleme yapılmamıştır. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, ticari defterlerin tasfiye halindeki şirket tasfiye memurları yed’inde bulunduğunu beyan etmiştir. Bu itibarla mahkemece, Dairemizin 2006/824 Esas 2007/3848 Karar sayılı bozma ilamında ayrıntılı şekilde açıklanan hususlarda inceleme yapılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile asıl davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davacılar A.. Ü.. ve S.. Ü..’a iadesine, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.