Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/13263 E. 2013/18603 K. 24.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13263
KARAR NO : 2013/18603
KARAR TARİHİ : 24.10.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.04.2012 gün ve 2010/948-2012/263 sayılı kararı bozan Daire’nin 08.07.2013 gün ve 2013/397-2013/14175 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinden … ve dava dışı eşinin davalı şirketteki hisselerini davalı …’la birlikte dava dışı kişilere devrettiğini, hisse devri sözleşmesi ile hisse devrinden önceki döneme ait olan, davalı şirketin, Halk Bankası ve Halk Leasin A.Ş.’ye olan kredi borçlarının da hisseleri devir alanlar tarafından ödeneceğinin karalaştırıldığını, ancak bu borcun ödenmediğini, bu nedenle, başlatılan icra takibinde, gayrimenkulünü ipotek ettiren dava dışı Besim İplik’çiye ait taşınmazın satılacağının öğrenildiğini, bunun üzerine söz konusu satışın durdurulması ve mağduruyetlerin giderilmesi için taraflar arasında 30.07.2009 tarihli protokol imzalandığını, bu protokole ile müvekkilleri tarafından 30.000 TL ödenmesi karşılığında, davalıların alacaklı Halk Leasing A.Ş. ile görüşeceğinin, aldığı parayı oraya ödeyerek satışın durdurulmasını sağlayacağının ve icra dosyasındaki bakiye borcunda davalılar tarafından en geç 10/09/2009 gününe kadar bildirileceğinin ve bildirilen bu bakiyenin müvekkilleri tarafından ödenmesi ile taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılacağı konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalıların protokol ile yüklendikleri edimleri yerine getirmeyerek, satışa konu edilen davacı şirket hissedarı Besim İplik’e ait taşınmazın satışını engellemek yerine, 27/08/2009 günü, müvekkilinden aldıkları 30.000 TL ile dava konusu taşınmazı davalılardan …’ın satın aldığını ileri sürerek davalı tarafından satın alınan taşınmazın müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline, aksi takdirde de 30.000 TL’nin ödeme tarihi olan 10/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasında imzalanan protokolun 4. maddesinde kararlaştırılan ve davacılar tarafından en geç 10.09.2009 tarihine kadar ödenmesi gereken bakiye borcun ödenmediğini, bu nedenle protokolün 5. maddesi gereğince geçerli olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında 30/07/2009 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşme gereğince tarafların, davacılar tarafından 30.000 TL ödeneceği, davalının 30.000 TL’nin kendisine ödenmesinden sonra aldığı parayı alacaklı Halk Leasing A.Ş.’ye ödeyerek satışın durdurulmasını sağlayacağı ve kalan bakiyenin de 10/09/2009 gününe kadar davacı tarafından ödenmesi ile taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılacağı konusunda anlaşmaya vardıkları, davacının sözleşme gereğince 30.000 TL’yi ödedikleri, buna rağmen davalıların protokol gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek taşınmazın icra dosyasından satılmasına neden oldukları, davacıların sözleşme gereği davalılara ödedikleri bedeli geri isteyebilecekleri gerekçesiyle 30.000 TL’nin 10/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıların dava konusu taşınmazın kendi adlarına tescil talebinin ise, dava konusu taşınmazın önceki maliki olmadıkları gibi taşınmazın icra marifetiyle satılmış olması nedeniyle tapu iptali ve adlarına tescilini istemeyecekleri gerekçesiyle reddine dair verilen karar taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 08.07.2013 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.