YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13255
KARAR NO : 2014/2220
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/06/2013 tarih ve 2011/355-2013/371 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin 2013901 sayılı poliçe ile nakliyat rizikolarına karşı sigortalı içecek emtiasının davalıya ait …plakalı vasıta ile 20/10/2010 tarihinde nakliyesi esnasında hasara uğradığını, sigortalı emtianın TTK gereğince alıcısına tam ve eksiksiz teslim edilmesi gerekirken, emtianın hasarlanması neticesinde sigortalıya 25.819,28 TL ödendiğini ileri sürerek, bu tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kazanın olduğu gün kendisine ait araç ile taşımacılık yapıldığından bilgisi olmadığını, araç şoförü …’nin müvekkilinden habersiz olarak kendi adına dava konusu taşımacılık işini yaptığını, müvekkilinin kazadan sonra bu olanları duyduğunu kaza nedeni ile 30.000 TL zarara uğradığını bunun yanında taşınan meşrubatın %10’unun dahi zarara uğramadığını, sigorta şirketinin meşrubat firmasının itibarını ve bunlarla olan iç ilişkilerinin devamı için taşınan malın tamamı yönünden ödeme yaptığını bunun hakkaniyete uygun olduğunu, müvekkilinin aracın sahibi fakat işleteni olmadığı için illiyet bağının kesildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının araç sahibi olarak KTK’nın 85. maddesi gereğince verilen zarardan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğu gibi genel hükümler çerçevesinde adam çalıştıranın sorumluluğu çerçevesinde de zararı tazmin yükümlüğünün bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde davalıya ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, her ne kadar sigorta bilirkişisi tarafından istiap haddinin aşılmasının tazmin yükümlüğünü ortadan kaldırabileceği görüşü ileri sürülmüş ve poliçede bu yönde özel şart bulunmakta ise de kazanın salt istiap haddinn aşılması nedeni ile meydana gelmiş olması halinde böyle bir iddianın dinlenmesinin mümkün olacağı, oysa ki kazanın oluşumu ile istiap haddi aşılması arasında bir illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 25.819,28 TL tazminatın 12/07/2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.322,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.