Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/12938 E. 2014/2960 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12938
KARAR NO : 2014/2960
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/01/2013 tarih ve 2011/158-2013/2 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, …” ibaresinin 30. sınıfta yer alan emtia bakımından tescili için davalı …’ye başvurduğunu 556 sayılı KHK’nin 7/1-j bendi uyarınca başvurunun reddedildiğini, oysa, “…” ibaresinin … bir şehir olduğunu ve bu anlamda kullanıldığını, … nezdinde benzer şekilde şehir isimlerinin veya kutsal sayılan ibarelerin önceden tescil edildiğini belirterek … …’nın 2011-M-2539 sayılı kararının iptaline, başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunmalar ve dosya kapsamına göre, … bir şehir ismi olan …’nın, toplumun önemli bir kesimi tarafından Hz. Muhammed’in torunu olan Hz. Hüseyin’in öldürülmesiyle sonuçlanan İslam tarihinde önemli bir etki ve toplumsal travma yaratan bir olay olarak algılandığı, şehir ya da coğrafi yer adından çok bu anlamıyla bilindiği, dinler tarihine ilişkin kaynaklarda da Kerbela’nın anılan vakayı çağrıştırdığı, bu nedenle Kerbela ibaresinin ülke insanı ve çekişmeli malların ortalama tüketicilerinin tamamına yakını tarafından dini muhtevaya sahip son derece önemli ve acı bir olayı son derece kuvvetli biçimde çağrıştırdığı ve hatta bunun ötesinde bu hadiseyle özdeşleşen bir isim olduğu, toplumun önemli bir kesiminde gıda ürünlerinde marka olarak kullanılmasının anılan tarihi olaya ilişkin çağrışımla birlikte ve rencide edici bir algıya neden olacağı, bu hassasiyet içindeki önemli bir kesimin tercihini etkileyeceği ve haksız rekabete yol açacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.