YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12767
KARAR NO : 2014/2479
KARAR TARİHİ : 13.02.2014
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.05.2013 tarih ve 2012/27-2013/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin “…” ibareli marka başvurusuna, müvekkilinin “…”, “… …” ve “…” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptıkları itirazın nihai olarak reddedildiğini, oysa markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını, başvurunun tescili halinde müvekkili markasının tanınmışlığından haksız olarak yararlanacağını ileri sürerek, … … kararının iptalini ve tescil edilmiş ise markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları ortalama tüketicilerin genel izlenimi ile bütüncüllük ilkesi kapsamı karşısında karşılaştırıldığında, aralarında orta düzeyde görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu, kısmen aynı tür mal ve hizmetleri kapsadıkları, aynı tür sayılabilecek mal ve hizmetler yönünden, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, 35.07 alt grup hizmetler yönünden davalının markayı tescil ettirirken hangi malların ticaretiyle uğraşacağını açıkça belirtmediği, dolayısıyla işyerinde davacı markası kapsamındaki ürünlerin satılmasının mümkün olduğu, bu halde tüketicilerin mal ve hizmetler arasında bağlantı kurma ihtimallerinin bulunduğu, davacı markalarının tanınmışlık ve markalar arasındaki benzerlik düzeyine göre davacının KHK’nın 8/4. maddesinin sağladığı ilave korumadan yararlanamayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, … …’nın 2011-M-4762 sayılı kararının 30. sınıfın tamamı ile 35.07 “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” ve 43.01 “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, pastane hizmetleri” alt grup mal ve hizmetler yönünden iptaline, markanın yukarıda mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. …/…
Kararı, davacı vekili ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı … vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ile davalı … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ile davalı …’den ayrı ayrı alınmasına, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.