Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/12085 E. 2013/19391 K. 01.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12085
KARAR NO : 2013/19391
KARAR TARİHİ : 01.11.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/12/2010 gün ve 2004/362-2010/731 sayılı kararı bozan Daire’nin 19/03/2013 gün ve 2011/3967-2013/5342 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların dava dışı limited şirkette %50 pay sahibi bulunduklarını, her iki ortağın da münferiden şirketi müdür sıfatıyla temsil ve ilzama yetkili olduklarını, bu yetkilerinin 07.12.2001 tarihinde sona erdiğini, yetkisi olmadığı halde davalının şirketin merkezini taşıdığını, şirketin mallarını sonradan kurduğu ve ortağı bulunduğu şirkete cüz’i bir karla aktardığını, diğer mallarını da başka firmalara piyasa değerlerinin çok altında sattığını, satım bedelleri ile KDV’lerini zimmetine geçirdiğini, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemli dava açıldığını, demirbaşlarının da davalı tarafından elden çıkarıldığını, içinin boşaltıldığını ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, 335.376 TL’nin TL’nin 28.03.2003 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizin 2011/3967 E,2013/5342 K sayılı ilamıyla ilamda yer alan gerekçelerle bozulmuştur.
Davalı vekili bu defa karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davacı vekilinin 29/07/2009 tarihli ıslah dilekçesinde davalı tarafından satıldığı iddia edilen şirkete ait malların kar eklenmiş piyasa değerinin değil, şirket kayıtlarında yer alan kaydi değerinin talep edilmiş bulunmasına dolayısıyla malların kâr oranının ne olabileceğinin işbu dava açısından önem arzetmemesine, davalı tarafından şirket stoğundan konsinye şeklinde satılan malın satılmayan kısmının şirkete iade edildiğinin veya satılan kısmının bedelinin davalı hesabına borç yazıldığı yolundaki savunmasının usulünce kanıtlanamamış bulunmasına göre, davalı vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 01/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.