Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/11627 E. 2013/21512 K. 27.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11627
KARAR NO : 2013/21512
KARAR TARİHİ : 27.11.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.09.2012 tarih ve 2009/254-2012/398 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; davalı … ile müvekkili …’in diğer müvekkili Uğur Kim Kimya San ve Tic. Ltd. Şti.’nde ortak bulunduklarını, müvekkili …’in eşi …’in ölümü ile davalının %20 hisse payını …’e devrettiğini, bu devir işlemi davacı … %70 pay sahibi ile tek imza yetkisine sahip olduğunu, davalının hisse devrini yapıp hisse bedelini alır almaz kötü niyetli amaç ile Uğur Kim Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. müşterilerini oğlu adına kurmuş olduğu Demir Bey Kimya San ve Tic. Ltd. Şti.’ne yönlendirmek suretiyle müvekkili şirketi yok etmek yada işlevsiz kılmaya çalıştığını,yine müvekkili …’i yargı önünde çeşitli davalarda diğer müvekkili şirketin mallarını kaçırmak ile sahte imza atmakla suçlayarak şirkete kayyum atanmasını sağladığını,yapılan yargılamalar sonucu müvekkili hakkındaki iddiaların asılsız olduğunun anlaşıldığını;ancak bu esnada müvekkili …’in gerek şirket müşterileri gerek şirket çalışanları gerekse aile çevresinde itibarı ve güvenirliliğinin ciddi anlamda sarsıldığını, müvekkilinin ticari itibarını sarsacak söylentilerde bulunan davalının müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu ileri sürerek davacı … için 98.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın yine davacı UğurKim Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. için 1.000,00 TL maddi tazminatın mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın ticari dava niteliğinde olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, davalının mağduriyetinin engellenmesi amacıyla yargı önünde taleplerde bulunduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olup, birleşen davada ise şirket üzerinde davalı …’in kötü niyetli ve hukuka aykırı davranarak şirketi zarara uğrattığını, şirketin yönetimini tek başına elinde tuttuğunu belirterek, şirketi zararının tespiti ile 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların aynı şirket ortakları oldukları, istenen maddi ve manevi tazminatın ortakların şirketi yönetimiyle ilgili alınan kararlar ve faaliyetlerinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibariyle Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle daha önce verilen iş bölümü itirazının reddine dair karardan dönülmüş görevsizlik kararı verilmiştir.
Asıl Davada Davacılar vekili ; kararı temyiz etmiştir.
Asıl ve birleşen dava; limited şirket ortaklarının birbirlerine karşı açtıkları ortakların şirketi yönetimiyle ilgili alınan karar ve faaliyetlerinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 5/3. maddesinde, 6335 Sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile yapılan değişiklik ile Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve göreve ilişkin hükümlerin uygulanacağı öngörülmüştür. Ancak; yine 6102 Sayılı Yasa’ya 6335 Sayılı Yasa ile eklenen geçici 9. maddede; “Bu kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabidir.” denilmiştir. Bu itibarla, 6102 Sayılı Yasa’nın yürürlüğünden önce açılmış olan davada görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.