YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10894
KARAR NO : 2014/1242
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 46. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/03/2013 tarih ve 2012/113-2013/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, ihbar olunan …. vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin ….’ye devirden önce … A.Ş’nin ….ara Şubesi’ne 7.880,00 TL mevduatını 02/11/1999 vade tarihine kadar %82 net faiz oranı üzerinden yatırdığını, vade sonunda işlemiş faiz ile birlikte 8.499,60 TL’sini %81 faiz üzerinden 07/12/1999 vade tarihine kadar, vade sonunda işlemiş faizi ile birlikte 9.009,78 TL’sini %83 faiz üzerinden 12/01/2000 vade tarihine kadar yatırdığını 21/12/1999 tarihinde … A.Ş yönetimine … tarafından el konularak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılarak yönetimin ….’ye devredildiğini, müvekkilimin bankaya yatırmış olduğu mevduatın … A.Ş. yönetimi tarafından …’ de paravan olarak kurulan dava dışı… bankasına aktarıldığını, müvekkilinin iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığını, bu şekilde toplanan paranın … A.Ş. yönetimi tarafından grup şirketlere ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiğinin tespit edildiğini belirterek şimdilik 9.009,78 TL mevduat alacağının bankaya yatırıldığı tarihten itibaren akdi faiz, vadeden itibaren ise akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ve ihbar olunan vekili, zamanaşımı defi, hakdüşürücü süre, husumet yönünden ve esas yönünden davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, husumet, zamanaşımı defi ve hakdüşürücü süre itirazlarının yerinde olmadığı, … A.Ş’nin… bankası adına havale görünümlü mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebebiyet verdiği, görünüşteki havalenin gerçekte ilgili bankanın merkez şubesindeki hesapta bulunduğu, davalı bankanın külli halef sıfatıyla sorumluluğunun BK’nın 41,55 ve TTK’nın 336. maddeleri gereğince banka çalışan ve yöneticilerinin haksız fillerinden kaynaklandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 8.742,53 TL’nin, asıl alacak olan 7.733,00 TL’sine 07.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve ihbar olunan …. vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin ve katılma yoluyla davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Mahkemece, davalı bankaya harç yüklenmiş ise de, davalı …A.Ş.’ye karşı işbu davanın açılma nedeninin bu banka tarafından devir alınan… Bank A.Ş.’nin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığı, davacılara ait paranın… Bankası’na gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten… Bank A.Ş’nin …. tarafından devir alındıktan sonra en son …A.Ş’ye devredildiği, bu durumda Fon Bankası iken …A.Ş’ye devredilen… Bank A.Ş’nin eylemlerinden dolayı açılan davada bu bankayı devir alan …A.Ş’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harç ile sorumlu tutulması doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3- İhbar olunan …. vekili her ne kadar hükmü 23.05.2013 tarihli dilekçesi ile temyiz etmiş ise de, davada ihbar olunan sıfatı dışında başkaca bir sıfatı bulunmadığı ve aleyhine hüküm de oluşturulmadığı görülmekle hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmış, ihbar olunan vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin ve katılma yoluyla davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının davalı bankaya bakiye harç yükleyen 2 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “…. Bank A.Ş harçtan muaf olduğundan davalının harç ile sorumlu tutulmamasına ve davacı tarafından yatırılan 133,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine” bendinin hüküm fıkrasına yazılmasına, yine hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin 3 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ”Davacı tarafça yapılan toplam 1.582,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.534,54 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin eklenmesine, kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan …. vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı …A.Ş’ye iadesine, ihbar olunan …. harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, 21/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.