Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/10872 E. 2014/14020 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10872
KARAR NO : 2014/14020
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/03/2013 tarih ve 2011/378-2013/702 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/09/2014 günü hazır bulunan davacı …. vekili Av. … ile davalı banka vekili Av. S… ve fer’i müdahil … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin … … Şubesi’nde hesabı olduğunu, … ‘ın 2004 yılında … ‘a devredildiğini, müvekkilinin bu hesabına 2001-2006 yılları arasında 500.000,00 TL civarında para geldiğini veya yatırıldığını, müvekkili şirketin hesabından para çekmek veya işlem yapmak için kimseye yetki vermediğini ancak müvekkilinin bilgisi ve talimatı dışında hesabının boşaltıldığını, 2001-2006 yılları arasında müvekkili şirketin hesabından yapılan işlemlerin tamamının usulsüz olduğunu, müvekkilinin uğradığı zarardan davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak istenen 50.000 TL’nin yargılama sırasında yapılan ıslah ile 200.000,00 TL’ye çıkarılması sonucu 200.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı, davalı … A….ye devredilen ticari mevduat hesabından 2001-2006 yılları arasında bilgisi ve talimatı dışında muhtelif tarihlerde para çekilerek hesabının boşaltıldığını iddia etmişse de bu iddialarını ispat edecek nitelikte belge ve delili dosyaya sunamadığı, 2005 yılında ekonomik durumu bozulan şirketin banka hesaplarını yıllarca kontrol etmemesinin normal bir davranış olmadığı, davaya konu hesap numarasına bağlı olarak davacı şirket adına çek koçanı bastırılarak verildiği de nazara alındığında, davacının hesabından para çekilip çekilmediğini kontrol etmesinin gerektiği, hesaptan yapılan ödemelere ilişkin fişlerdeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasının da kanıtlanamadığı gibi, bu imzaların kim tarafından atıldığı konusunda da davacının net bir beyanda bulunamadığı, muhtemelen şirket elemanlarından biri tarafından şirket yetkilisinin talimatıyla atılmış olabileceği, aksinin ispatına ilişkin yükümlülüğün davacı şirkette bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davacının anonim şirket nevinde bir tacir olup, davaya konu hesabın da vadesiz mevduat hesabı niteliğinde bulunup, hesabın aktif olarak çalıştığı 2001, 2002, 2003 ve 2004 yıllarında hesaba yatan paraların çoğu kez aynı tarihte hesaptan çekildiği hususlarının da tespit edilmiş olmasına göre, bir anonim şirkete ait ve sürekli para giriş çıkışı olan vadesiz bir hesabın davacı tarafından uzun yıllar kontrol edilmediği iddia olunarak hesaba yatan paraların kabul edilip, hesaptan yapılan ödemelerin ise geçerli bir ödeme olmadığının ileri sürülmesi hayatın olağan akışına ve ticari hayatın gereklerine uygun bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı banka vekilinin temyizine gelince; mahkemece, davalı taraf yararına 5.750,00 TL vekalet ücretine karar verilmiş ise de yargılama sırasında yapılan ıslah ile davacı tarafından davaya konu miktarın artırılarak, toplam 200.000,00 TL’nin tahsilinin istenmiş olmasına göre, bu miktar üzerinden yürütülen davanın reddine karar verilmesi nedeniyle davalı yararına bu miktar üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesinde istenilen değer üzerinden hesaplanan vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden davalı taraf yararına düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin kısmında geçen “5.750,00 TL” miktarının hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “16.450,00 TL” miktarının yazılması suretiyle kararın davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.