YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10514
KARAR NO : 2014/1860
KARAR TARİHİ : 04.02.2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/12/2012 tarih ve 2012/264-2012/303 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların, alacağı temellük olunan dava dışı …A.Ş. ile dava dışı … Kuyumculuk Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, bilahare tahsil için … 6. İcra müdürlüğü’nün 2001/33329 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine banka tarafından … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/558 E sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasının takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, müvekkilinin davalılardan alacaklı olduğunu ileri sürerek, şimdilik 16.379,68 TL’nın 05.07.2001 tarihinden itibaren %375 temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava tarihi itibari ile kredi borcu asıl alacağının 10.944,80 TL olduğu, ödeme tarihlerine göre B.K’nın 84. maddesi kapsamında borçtan mahsup yapıldığında her ne kadar dava dilekçesinde sadece asıl alacağa istenip temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de dava tarihinden önceki ödemeler nedeniyle dava tarihi itibari ile gerçek alacak miktarının saptanması gerektiğinden asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz ve ferilerinin eklenmesiyle dava tarihi itibari ile gerçek alacak miktarının 8.262,40 TL asıl alacak, 89.151,17 TL işlemiş faiz, 4.511,24 TL gider vergisi olmak üzere toplam 101.924,81 TL bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 101.924,81 TL’nin 8.262,40 TL asıl alacağına dava tarihinden 01.07.2012 tarihine kadar %180 temerrüt faizi, 01.07.2012 tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlarda… Bankası’nın avans faiz oranları esas alınarak TBK’ nın 88. ve 120. maddelerine göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemece verilen karar, davacı…Yönetim A.Ş. tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiş olup, temyiz dilekçesi, temyiz defterine kaydettirilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır.
Hükmü katılma yoluyla temyiz eden davacı…Yönetim A.Ş. 12.05.2005 tarihinde kurulmuştur. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun143/V. fıkrası hükmü gereğince varlık yönetimi şirketlerinin kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan istisna olduğu belirtilmiştir. Temyiz tarihi 17.05.2013 olduğuna göre davacı…Yönetim A.Ş’nin harçtan istisna tutulduğu süre dolmuştur.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Davacı tarafından bu işlemler yapılmamış, sadece temyiz dilekçesinin Uyaptan alındığına dair yazı işleri müdürü havalesiyle yetinilmiştir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 esas,1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK’nın 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt bulunmadığından, bu İBK’nın uygulama yeri yoktur.
Bu nedenle davacı…Yönetim A.Ş. tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Ancak, bozma öncesi alınan kök ve ek bilirkişi raporunda dava konusu genel kredi sözleşmesine istinaden davacı bankaca 4 çeşit kredi kullandırıldığı ve bunların 8643940 ref. nolu senet karşılığı avans kredisi, 10210384 ref. nolu açık hesap kredisi, PP000021 R. nolu ticari destek kredisi ve PP000023 R. nolu ticari destek kredisi olup her bir kredinin akdi faiz oranlarının sırasıyla %120, %120, %41,40, %49,20 olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, bozma sonrası alınan ve mahkemece benimsenen ek raporda kullanılan her bir kredi için kendi akdi faiz oranı dikkate alınmaksızın tüm krediler bir tek bir kalemde %120 akdi faiz oranı üzerinden hesaplanarak, akdi faizin %50 fazlasının temerrüt faizi olarak belirlenmesi doğrultusunda %180 oranında temerrüt faizine hükmedilmesi yerinde değildir. Bu durumda, mahkemece, her kredi için kendi akti faiz oranı ve bu akdi faiz oranının %50 fazlası temerrüt faizi olarak dikkate alınmak suretiyle BK ‘nın 84. maddesi de gözetilerek alacağın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış hükmün davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
4- Temyiz edenin sıfatı dikkate alındığında, kabule göre de, mahkeme kararlarının açık ve infazı kabil nitelikte olması Anayasal ve yasal zorunluluk olup, hükmün 1 numaralı bendindeki “TBK’nın 88 ve 120. maddelerine göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline” şeklinde infazı kabil olmayacak biçimde ve miktar belirtilmeksizin temerrüt faizine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, alınmadığı anlaşılan 103,00 TL temyiz başvuru harcı ile 25,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasın, 04/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.