YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10303
KARAR NO : 2014/12
KARAR TARİHİ : 06.01.2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 36. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/02/2013 tarih ve 2012/77-2013/12 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 1.575.157,50 TL sermaye miktarına tekabül eden pay sahibi….’nın 25.02.2012 tarihli genel kurul toplantısına vekaleten katıldığını, toplantı sona erdikten sonra adı geçenle yapılan konuşmalarda,….’nın toplantıda alınan kararlardan haberi olmadığını, neyi imzaladığını bilmeden imzaladığını söylediğini, dolayısıyla….’nın temyiz kudretini haiz olmadığını, toplantıda alınan bütün kararlarda kendisinin oylarının doğrudan etkisi olduğunu, temyiz kudreti olmayan bir şahsın yaptığı bütün hukuki işlemlerin yok hükmünde bulunduğunu ve….’nın vekaleten vermiş olduğu oylarla genel kurulda alınmış olan bütün kararların da yok hükmünde olduğunu ileri sürerek davalı Şirketin 2011 yılı hesap dönemine ait 25.02.2012 tarihli genel kurul toplantısının yokluğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile….’nın uzun yıllar ticari faaliyet içerisinde birlikte olduklarının ve şirket yönetiminde birlikte görev aldıklarının gerek sicil dosyası içeriğinden gerekse de tarafların beyanlarından anlaşılması karşısında yokluk ve iptali talep olunan genel kurul toplantısından sonra bu duruma vakıf olunduğu iddiası hayatın olağan akışı ile uyumlu olmadığı, bu iddianın genel kurul kararına yönelik sonuç doğurmaya matuf bir istem içerisinde ileri sürülmesinin tarafların konumlarına nazaran MK 2’ye aykırı bulunduğu, anılan iddianın görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.