Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/8651 E. 2013/8025 K. 22.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8651
KARAR NO : 2013/8025
KARAR TARİHİ : 22.04.2013

MAHKEMESİ : … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen …/01/2012 tarih ve 2011/77-2012/1 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli “…” ibareli markanın ayırdedici nitelik yoksunluğundan ve coğrafi kaynak belirtmesinden mutlak red nedenleri içinde kaldığını, marka olma niteliği taşımadığını, kimsenin tekeline bırakılamayacağını ileri sürerek davalı adına tescilli 2005-31981 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili markasının ayırdedicilik niteliğinin bulunduğunu, yer isimlerinin mutlak red nedenleri içerisinde yer aldığının kabulü halinde davacı adına kayıtlı ve sadece yer isimlerinden ibaret bir çok markanın da terkin edilmesi gerekeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Ayrıca karşı davaları ile, davacının “… Serisi” adı altında üretim faaliyetine giriştiğini, bu hususun müvekkilinin markasına tecavüz eder nitelikte olduğunu ileri sürerek davacı yanca üretim ve pazarlama konusu edilen “… Serisi” adlı üretim ve tanıtım faaliyetlerinin sona erdirilmesini, mevcut ürünlerin toplanmasını talep ve dava etmiştir.
Karşı davalı vekili, müvekkilinin salt “…” ibaresini içeren ürün üretmediğini, tanınmış markası “Yeni Rakı”ya ait sınırlı sayıda, … cam işçiliğine atıfta bulunulduğu bir şişe serisinin tasarlandığını, bu seriye “… Serisi” adının verildiğini, ürünlerde “…” ibaresinin yer almadığını, marka hakkına bir tecavüzün bulunmadığını savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, coğrafi kaynak belirten terimlerin mutlak ret sebebi olup marka olarak tescil edilemeyeceği, ürün orada üretilmediği ve o yörenin kendine has suyu, ham maddeleri kullanılarak elde edilmediğinden halkın yanılabileceği, davaya konu tescilin herhangi bir ek sözcük ya da şekil olmaksızın yapıldığı, asıl dosya davalısına ait markanın davalı-karşı davacı marka sahibi açısından bir ayırt edicilik kazanmadığı, hükümsüzlük koşullarının gerçekleştiği, davacı-karşı davalının kampanyasındaki “…” sözcük kullanımlarının hukuka uygunluk arz ettiği, davacı – karşı .
davalının kampanya ve tanıtımındaki kullanımının dolaylı olarak yöresel bir cam işçiliği olgusuna gönderme yaptığı, “… Cam İşçiliği” ve “… serisi” şeklindeki göndermelerin ortak bir kültürel değerle ilgili olup, reklam kampanyası içinde konu edildiği, geçerli bir karşı davacı markası tescilinden de söz edilemeyeceği gerekçeleriyle asıl davanın kabulüne, 2005/31981 nolu davalı adına kayıtlı markanın hükümsüzlüğüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,… TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 22.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.