Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/848 E. 2013/2021 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/848
KARAR NO : 2013/2021
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.07.2011 tarih ve 2009/511-2011/352 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında “dağıtım ve cari hesap sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen hizmet bedeli için kesilen 01.11.2008 tarihli 119.615,42 TL’lik fatura vadesinde ödenmeyince sözleşmenin 4/…. maddesi uyarınca ….2008 tarihli ….822,91 TL’lik vade farkı faturası düzenlendiğini, davalının borcuna karşılık ….000,00 TL nakit ödeme yaptığını, bakiyesi içinde ….03.2009 tarihinde 97.438,33 TL’lik 20.07.2009 tarihli çek verdiğini, çekin tahsil edildiği tarihe kadar ki dönem için kesilen 30.730,74TL’lik vade farkı faturasının ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 119.615,42 TL’lik fatura için ….000,00 TL nakit ödeme yapıldıktan sonra davacıya verilen 20.07.2009 tarihli 97.438,33 TL bedelli çek ile BK’nun 113. maddesi uyarınca borcun sona erdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 01.11.2008 tarihli 119.615,42 TL’lik faturanın geç ödenmesi nedeni ile davalı adına ….822,91 TL’lik vade farkı faturası düzenlendiği, bu faturanın davalı tarafından itiraz edilmeden ödendiği, asıl alacak için ….000,00 TL nakit ödeme yaptıktan sonra davalının 01.11.2008 tarihli faturadan kalan 97.438,33 TL’yi 06.03.2009 tarihinde 20.07.2009 tarihli 97.438,33 TL’lik çek vererek ödemek istediği, çek ibrazında ödenmesi gereken bir ödeme vasıtası olup ileri tarihli çek verildiğinde buna vade farkı işletileceği konusunda taraflar arasında anlaşma yoksa alacaklının ileri tarihli çekin ödenme gününe kadar değil ileri tarihli çekin kendisine verildiği tarihe kadar vade farkı talep edebileceği, taraflar arasındaki sözleşmede alınan çekler için vade farkı işletileceği konusunda hüküm bulunmadığından davalı tarafın davacıya 06.03.2009 tarihinde verdiği çek nedeni ile keşide tarihi 20.07.2009 tarihine kadar değil
çekin davacıya verildiği tarih olan 06.03.2009 tarihine kadar vade farkı ödemesi gerektiği, bu durumda da davacının 97.438,33 TL bedelli çek nedeni ile vade farkı talebinin ….2008 ile çekin davacıya verildiği 06.03.2009 tarihleri arası için hesaplanması gerektiği, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği, davacının isteyebileceği vade farkının 5.261,67 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 5.261,67 TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren yıllık %20 oranını aşmayacak şekilde reeskont faizi uygulanmak sureti ile devamına, dava konusu alacak vade farkından kaynaklanan bir alacak olup verilip verilmeyeceği, verilecek ise miktarının yargılama sonucunda anlaşılmış olması karşısında alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
…-Ancak, taraflar arasındaki dağıtım ve cari hesap sözleşmesine dayalı olarak kesilen faturadan kaynaklanan alacağın likit bulunmasına göre mahkemece, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 255,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.