Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/6476 E. 2013/7743 K. 19.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6476
KARAR NO : 2013/7743
KARAR TARİHİ : 19.04.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/…/2011 tarih ve 2010/240-2011/977 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, davalı şirketçe müvekkiline olan borcuna karşılık verilen 01.08.2010 vade tarihli, ….062.00 TL bedelli senedin ödenmediğini ileri sürerek, ….062,00 TL alacağın 01.08.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada, davalı … tarafından müvekkiline olan borcuna karşılık verilen 01.07.2011 vade tarihli, 48.950,00 TL bedelli senedin ödenmediğini ileri sürerek, 48.950,00 TL alacağın 01.07.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu senetlerin zamanaşımına uğradığını ve dava dışı … tarafından icra takibine konu edildiğini, davalı şirketin münfesih bir şirket olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunmalar ve tüm dosya kapsamına göre, 6762 sayılı …’nın 661/1. maddesi hükmüne göre davaya dayanak senetlerin zamanaşımına uğradığı, her ne kadar davacı vekilince daha sonra senetlere değil yanlar arasındaki temel ilişkiye dayandıklarını belirtilmişse de, yanlar arasındaki temel akdi ilişkinin ne olduğunu açıklamadığı ve davalılar vekilince bu beyanlara iddiaların genişletilmesi niteliğinde olduğundan bahisle muvafakat edilmediği, ayrıca davacı vekilince delil olarak sadece senetlere dayandığına ilişkin beyanı nedeniyle yemin deliline dayanılmadığının mahkemece kabul edildiği, bunun yanında davalı şirketin tasfiyesinin tamamlanıp, ticaret sicilinden silinmesine karar verilerek bu kararın ilan edildiği, fesholunmuş şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığı, davaya husumetin dava şartı olması nedeniyle öncelikle değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin birleşen davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile bu davaya ilişkin kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
…- Asıl davaya gelince, dava kambiyo senedine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda, dava tarihinde davalı şirketin tasfiyesinin tamamlanarak sicilden terkin olunduğu anlaşılmakla birlikte, tüzel kişiliğin sona ermesi için tüm alacakların tahsil edilmiş, borçların da ödenmiş olması ve bu şekilde tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, bu tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğu, bu hallerde terkin kaydının kaldırılması ile tüzel kişiliğin ihyası yoluna gidileceği Dairemizin yerleşik uygulaması ile de benimsenmiştir (22.05.2012 gün, 2011/8407-8523 E.K., ….2012 gün, 2012/6975-16055 E.K.). Buna göre, uyuşmazlık konusu alacağın varlığının kanıtlanması halinde tasfiyenin tamamlandığından söz edilemeyeceğinden, sicilden terkin işleminin ticaret siciline kaydı ve ilanı da hukuki sonuç doğurmaz.
Bu nedenle mahkemece, davacı vekiline davalı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına yönelik dava açmak üzere süre verilmesi ve oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken, doğrudan davalı şirkete husumet yöneltilmek suretiyle açılan bu davanın görüşülerek sonuçlandırılması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
…- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile birleşen davada verilen hükmün ONANMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, ….04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.