Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/4625 E. 2013/21200 K. 22.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4625
KARAR NO : 2013/21200
KARAR TARİHİ : 22.11.2013

Taraflar arasında görülen davada Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/11/2011 tarih ve 2008/153-2011/514 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22/11/2013 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Ö..Ö.. E… ile davalılar vekili Av. K.. Ç.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortağı M.. S..’ın eşi olduğunu, murisin 13.06.2007 tarihinde vefat ettiğini, diğer şirket ortağı olan kardeşleri M..S.. ve Saide’nin 17.05.2007 tarihinde ortaklar kurulunda M.. S..’ın imzasını taklit ettiklerini, Saide’nin müdür olarak atanmasına karar verildiğini, toplantının murisin vefatından sonra yapıldığını, ancak daha öncesinde yapılmış gibi gösterildiğini, kararı sicile tescil ettirdiklerini, ortaklar kurulu kararının iptali için dava açıldığını, davalılar hakkında ceza davasının devam ettiğini ileri sürerek, şirkete kayyım atanmasını, 6762 Sayılı TTK’nun 549/4. madde uyarınca şirketin feshini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı şirket vekili, 17.05.2007 tarihinde M.. S..’ın evinde üç ortağın toplandığını, Murat’ın kendisi yerine imza atılmasını istediğini, 2006 yılından beri şirketin faaliyette olmadığını, davacının cüzi payı ile kötüniyetli olarak davayı açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacılar M.. S.. ve S.. M.. vekili, şirket ortaklarından M..S..’ın vefat ettiğini, ticaret sicilden payın mirasçılar adına intikal edilmesini istediklerini, sicilin davacı Esin’in nüfus ve ikametgah kayıtlarının ibraz edilmesini istediğini, ihtara rağmen davacının belgeleri ibraz etmediğini ileri sürerek, M..S..’ın payının miras payları oranında tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, şirketin başka yollarla kurtulması mümkün iken feshine karar verilemeyeceği, şirketin feshi şartlarının oluşmadığı, şirkete kayyım atanması ile müdürün atanmasının sağlanacağı, şirketin organsız kalmasının önleneceği, şirketin kurtulması için uygun yolar mevcut iken fesih talep edilmesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, limited şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkin olup, mahkemece fesih şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı taraf şirketin diğer ortaklarının muris M..S..ın imzasını taklit etmek suretiyle ortaklar kurulu kararı oluşturduklarını ileri sürmüş ve bu husus derecattan geçmek suretiyle kesinleşen ortaklar kurulu kararının iptaline ilişkin dava ile sabit olmuştur. Mahkemece bu durumun davacı taraf için haklı bir neden oluşturduğu kabul edilerek, ancak 6103 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 3. maddesi uyarınca uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK’nun 636/3. maddesinin “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” şeklindeki hükmü de değerlendirilerek neticesine göre bir karar verilmek üzere kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak mümeyyiz davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.