YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3179
KARAR NO : 2013/20026
KARAR TARİHİ : 08.11.2013
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16.12.2011 tarih ve 2011/421-2011/156 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08.11.2013 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı The Binding Site Limited Firması’nın münhasır Türkiye distribütörü olduğunu, ancak davalının üçüncü kişiler aracılığıyla kendisinin artık The Binding Site’nin Türkiye mümessili olduğu, müvekkili şirketin The Binding Site ürünlerini satma hakkının kalmadığı yönünde tıp çevrelerine asılsız beyanlarda bulunduğunu, müvekkilinin imzaladığı distribütörlük sözleşmesinin halen geçerli olduğunu, davalı şirket tarafından yapılan asılsız beyanlar nedeniyle müvekkilinin ticari itibarlarının zedelendiğini, tıp çevrelerinde oluşturdukları 20 yıllık saygın ismin tehlikeye düşürüldüğünü, davalının bayii aracılığıyla Gazi Üniversitesi tarafından açılan Hematoloji ihalesine katılarak ihaleyi kazandığını, bu durumun davalının yaydığı asılsız beyanların müvekkiline zarar verdiğinin ispatı olduğunu, davalının eylemlerinin TTK’nın 56 ve 58. maddeleri kapsamında haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı The Binding Site Limited’den aldığı yetki ile ürün satışı yaptığını, davacı tarafın sahip olduğunu düşündüğü tek satıcılık hakkını, üçüncü şahıs durumundaki müvekkili firmaya karşı ileri süremeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin ibraz ettiği 04.03.2010 tarihli belgeye göre davalı şirketin de The Binding Site Şirketi’nin Türkiye dağıtıcısı olarak 3 ay süre ile yetkilendirildiği, 06.05.2010 ve 07.05.2010 tarihli belgelere göre ise davalı şirketin 01.06.2010 tarihinden itibaren yetkili münhasır dağıtıcı olarak yetkilendirildiği, davalı şirket ile The Binding Site arasında 01.06.2010 tarihinde dağıtım sözleşmesi imzalandığı, buna göre davalı şirketin sözleşme ve The Binding Site Şirketi’nden aldığı yetkiye dayanarak Türkiye’de mal dağıtımı yapıp ihalelere katıldığı, davacı şirket ile The Binding Site arasında yapılan distribütörlük sözleşmesinin 3. maddesine göre distribütörlük verenin sözleşmenin ek-b maddesinde belirtilen özel ürünler dışındaki ürünler için distribütörlük sözleşmesi yapmakta serbest olduğu, özel ürünler için başkasına temsil ve satış hakkı tanınmayacağının düzenlendiği, bu sözleşmenin ihlal edilmesi halinde bundan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı, sözleşmenin hükümlerinin yalnız taraflarını bağlayacağı, ayrıca davacı şirketin mali durumunun bozuk olduğu yönünde davalı şirketin kötüleyici beyanda bulunduğuna dair de delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.