Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/2467 E. 2013/2199 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2467
KARAR NO : 2013/2199
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen …/…/2011 tarih ve 2011/904-2011/1497 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin bir ticari kredi kefaleti sebebi ile borçlu olduğunu, SGK’dan emekli maaşı almakta iken 8 aydan beri maaşına el konulduğunu, SS Genel Sağlık Sigortası Yasası 93. maddesi gereği sigortalıların kurum nezdinde … alacaklarının devir ve temlik edilemeyeceğini ileri sürerek kesinti yapılan şimdilik 1.215,00 TL’nin, kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini ıslah ederek toplam ….632,22 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile virman talimatı verdiğini, müvekkilin davacı maaş hesabından alacağına mahsuben işlem yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada iddia, savunma ve benimsen bilirkişi raporu uyarınca davacının maaşından tüketici kredisi hesabı ile kredili mevduat hesabına yapılan mahsup işlemlerinin, 18/03/2008 tarihli tüketici kredisi sözleşmesinin ….maddesi ve aynı tarihli rehin sözleşmesi ve taahhütname ile virman-takas-mahsup talimatı ve kredili mevduat hesabı sözleşmesinin 5.maddesi uyarınca gerçekleştiği, emekli maaşından yapılan mahsupların davacının kefil olduğu kredilere değil kendisinin kullandığı tüketici kredisi ve kredili mevduat hesabına mahsup edildiği, 5510 sayılı yasanın 5838 sayılı Yasa’nın 32.maddesi ile değişik 93/1.maddesi dikkate alınarak davacının maaşından yapılan mahsubun ödeme taahhütnamesi gereği olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, alacağına karşılık davalı banka tarafından bloke konulup tahsil edilen emekli aylığı istirdadına ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı sonrası yapılan yargılama sonucunda yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 5510 sayılı yasanın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin borçlunun
muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüştür. Yine İİK 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı yasanın 82-83 maddesinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir. Somut olayda hacze ilişkin talebe borçlunun muvaffakatinin söz konusu olmadığı gibi taraflar arasında yapılan kredi sözleşmelerinde davalı bankaya tanınan rehin hakkının geçerliliği söz konusu olamaz. Bu durumda davanın açıklanan nedenlerle kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.