YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2277
KARAR NO : 2013/2388
KARAR TARİHİ : 12.02.2013
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ….2011 tarih ve 2009/486-2011/600 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı sigortalının mutfak tezgahının alt dolabının içinden geçen temiz su tesisatına ait spiral borunun basınçlı gelen suyun etkisiyle giriş kısmından yarılarak patladığını, bu şekilde dahili su hasarının meydana geldiğini, müvekkilince sigortalıya 7.264,00 TL ödeme yapıldığını, ekspertiz raporunda, sigortalının konutunu müteahit firma olan davalı şirketten yaklaşık bir yıl önce teslim aldığı ve hasarın kalitesiz spiral tesisat kullanılması nedeniyle oluştuğu hususunun belirtildiğini ileri sürerek, 7.264,00TL’nın ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun …/… maddesi uyarınca T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hasarın, müvekkili şirketin dava konusu daireyi sigortalıya satıp teslim etmesinden … ay sonra meydana geldiğini, müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının ve meydana geldiği belirtilen zararın %100’nün müvekkil şirketten talep edilmesinin süre ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, konut maliki tarafından da müvekkili şirkete bu hususta haber verilmediği gibi talepte de bulunulmadığını, kullanılan spiral borunun TSE belgeli ve garantili olduğunu, sigortalıya ödendiği belirtilen hasar miktarının davacı şirket tarafından tek taraflı olarak tespit edilmiş olduğundan kabul etmediklerini, tespit edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu dairede mal sahibine teslimden 20 ay 11 gün sonra su taşkınının meydana geldiği, olayın spiral borunun kalitesizliğinden olabileceği gibi spiral borunun hor kullanımından dolayı da meydana gelmiş olabileceği, tarafların %50 kusurlu olduğu, ekspertiz raporunda taşkın suyun yüksekliğinin …-30 cm yükseldiğinin belirtildiği, ancak mutfak tezgahlarının yüksekliğinin ortalama 85 cm olduğu, bu durumda …-30 cm taşkın suyun mutfak tezgahını etkilemeyeceği, duvarlar saten boya ise de sözleşmede duvarların saten boya değil plastik boya olduğu, zararın tespitinde plastik boya bedelinin dikkate alınması gerektiği, bu durumda toplam 6.294,94 TL zararın %50’sinden davalının sorumlu
olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ….147.47 TL’nın 04.03.2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun …/… maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, 6762 Sayılı E-Ticaret Kanunun 1301. maddesi uyarınca açılmış bulunan rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, davacı, sigortalıya halefen işbu davayı açtığından, sigortalının davalıya yöneltebileceği nispette hakka sahip bulunmaktadır. Sigortalı ile davalı arasındaki ilişki, ….03.2007 tarihli taşınmaz satışına ilişkin sözleşmeden kaynaklandığından, davalının sorumluluğunun ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca saptanması gerekir. Dosya içerisinde bulunan sözleşmede satılan taşınmazın nitelikleri de belirtilmiş bulunmaktadır. Mahkemece, bu sözleşme hükümleri de gözönünde bulundurularak taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıda belirtilen akti ilişki çercevesinde çözümlenmesi gerekirken, anılan hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
…- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.