Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/2232 E. 2013/2386 K. 12.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2232
KARAR NO : 2013/2386
KARAR TARİHİ : 12.02.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06…2011 tarih ve 2011/227-2011/93 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin murisinin T. İş Bankası … … Şubesi’nden tüketici kredisi kullanması nedeniyle davalı sigorta şirketine hayat sigortası yaptırdığını, tüketici kredisi borcu bitmeden vefat ettiğini, müvekkillerinin bankaya geriye kalan kredi borcu için 16.870,34 TL ödediklerini, davalı sigorta şirketinin müvekkillerine ödeme yapmadığını ileri sürürerek, 16.870,34 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortalının “Koroner Arter” (Solunum- Dolaşım Hastalığı-Kalp Krizi) sonucu vefat ettiğini, davacıların poliçede menfaattar olarak tayin edilmediklerinden kredi borcunun tamamını bankaya ödemeden talep haklarının bulunmadığını, sigortalının mevcut rahatsızlığını gizlediğini, müvekkilinin durumu öğrenince Hayat Sigortası Genel Şartlarının C2 maddesi uyarınca cayma hakkını kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı sigorta şirketi poliçe tanzimi esnasında verilen cevapları kontrol ederek tam olarak poliçenin doldurulduğunu tespit ettikten sonra poliçeyi kabul etmesi gerektiği, rahatsızlık ile ilgili soruya verilmesi gereken cevap bölümünün boş bırakılmasını kabul ederek poliçe tanzim edip primleri tahsil ettiği, bu bölümün boş bırakılmasının sağlık durumu ile ilgili olarak murisin sigorta şirketini yanılttığını göstermeyeceği, poliçe nedeni ile davalının sorumlu olduğu, hayat sigorta poliçesinde kredi kullandıran İş Bankası’nın dain ve mürtehin olarak belirlendiği, İş Bankası’nın davaya açıkca olur verdiği, davacılar tarafından murislerinin kredi borcunun 11.09.2009 tarihinde ödendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 16.870,34 TL’nin 08.01.2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının faiz başlangıcına ilişkin fazla isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, hayat sigortalısının vefatı nedeniyle mirasçılarının sigortadan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar murisi olan sigortalının, mernis ölüm tutanağında ölüm nedeni kalp krizi olarak kayıtlıdır. Dosyada mecut 20.04.1999 tarihli rapora göre, sigortalı murisin 14.04.1999 tarihinde koroner bypass ameliyatı olarak taburcu olduğu anlaşılmakta olup, sözkonusu raporda, davalı sigorta şirketinin Güney … Bölge Müdürlüğü’nün ….2009 tarihli “taranmıştır” kaşesi mevcuttur. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1290. maddesi uyarınca sigorta ettiren kimse sözleşme yapılırken gerçeğe uygun beyanda bulunmaya mecburdur. Şayet, sigortalıya sorulduğu halde susması veya eksik yahut hakikate aykırı beyanlarda bulunması halinde sigortacı sözleşmeden cayabilir. Şu kadarki caymanın sigortacı tarafından hakikatin öğrenildiği tarihten itibaren bir ay içinde kullanılması gerekir. Sigorta aktinin yapıldığı tarihte davacılar murisi olan sigortalı tarafından sağlık beyanı ile ilgili olarak kalp hastalığı ile ilgili yaşamsal risk taşıyan bir hastalık bulunup bulunmadığı kısmı boş bırakılmıştır. Bu durumda, aralarında kalp damar hastalıkları ve sigortacılık alanlarında uzman bilirkişilerinde bulunduğu bilirkişi heyetinden somut uyuşmazlıkta 6762 Sayılı Kanun 1290. maddesinde belirtilen cayma hakkının kullanılması koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda görüş alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü doğru görülmemiş kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
…-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.