Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/1871 E. 2013/2438 K. 13.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1871
KARAR NO : 2013/2438
KARAR TARİHİ : 13.02.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22.11.2011 tarih ve 2011/57-2011/471 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili bankanın dava dışı …’a taşıt kredisi kullandırdığını, kredinin teminatı olarak araç üzerine rehin konulduğunu, yine bu kişinin davalı şirketle imzaladığı kasko sigorta poliçesinde bankanın dain-i mürtehin olduğunun belirtildiğini, 02.11.2009 tarihinde davalı … şirketi tarafından bankaya gönderilen yazıda aracın pert olduğu hasar bedelinin ödenebilmesi için aracın trafik kaydındaki rehnin kaldırılması gerektiği belirtilerek, rehnin kaldırılabilmesi için bankaya ödenmesi gereken bakiye kredi borcunun ve ödemenin yapılacağı hesap numarasının bildirilmesinin istendiğini, müvekili bankaca bakiye kredi borcunun kapatılması koşuluyla hasar tazminatı ödemesine muvafakat verileceğinin davalıya bildirildiğini, keza … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne gönderilen aynı tarihli yazıyla da araç üzerindeki rehnin kaldırıldığını,rehin kaldırılmasına ve poliçede dain-i mürtehin kaydı bulunmasına rağmen davalının poliçe tazminatını müvekkili yerine dava dışı sigortalıya ödediğini, oysa hasar tazminatının öncelikle dain-i mürtehin olan bankaya ödenmesi gerektigini, rehnin kaldırılmasının dain-i mürtehinliği sona erdirmeyeceğini ileri sürerek, bakiye kredi borcu olan 48.612,37 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,sigortalının aracın çalındığından bahisle sigorta bedeli için başvurduğunu, hasar dosyasında aracın çalınma tarihindeki değerinin 71.000 TL olduğunun belirlendiğini, aracın trafik tescil kaydında rehin şerhi ve poliçede dain-i mürtehin kaydı bulunması nedeniyle davacı bankadan muvaafakatname istendiğini, sigortalının; banka kredi borcunun kapatıldığını beyanla Emniyet Müdürlüğünce tanzim olunan ve aracın çalıntı kaydından aranmakta olduğu ve araç üzerinde rehin, haciz gibi herhangi bir takyidat bulunmadığı bilgisini içerir rehin kaldırma yazısını müvekkiline sunduğunu, araç üzerinde rehin, haciz vs. takyidat bulunmadığı resmi olarak anlaşıldığından ve rehin hakkı ortadan kalkmakla buna bağlı dain-i mürtehin hakkı da sona ermiş olduğundan tazminatın sigortalıya ödendiğini,davacının kendi iradesi ile rehni kaldırdığını, bankaca müvekkiline başkaca bir yazı gönderilmediğini, müvekkilinin iyiniyetli olup, kusurun tamamının davacı da olduğunu, öte yandan müvekkilinin ödememesi gereken bir parayı ödediğinin, gerçekte araç çalınmadığı halde sigorta şirketini dolandırmak ve para almak amacıyla çalınmış gibi
gösterildiğini,nitekim aracın sahte plaka ile sigortalı tarafından kullanıldığının belirlenmesi üzerine suç duyurusunda bulunulduğunu, sigortalı hakkında dolandırıcılık suçundan ceza davası açıldığını, müvekkilinin haksız yere ödediği parayı geri alma hakkı doğduğunu, ortada tazminat ödenmesini gerektirecek gerçekleşmiş bir riziko bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma,toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacı bankanın, üzerine düşen objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, kredi alacağını tahsil etmeden rehni kaldırdığı gibi, rehin kaldırma yazısı ve muvaafakat yazısını sigortalıya elden teslim ederek özensiz ve kusurlu davrandığı, davalının ise araç üzerindeki rehnin kaldırıldığı inancı ile işlem yaptığı, söz konusu işleme davacının sebebiyet verdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı banka vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı banka vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı banka vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,… TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.