Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/1764 E. 2013/2391 K. 12.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1764
KARAR NO : 2013/2391
KARAR TARİHİ : 12.02.2013

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01…2011 tarih ve 2011/47-2011/232 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili olan şirketin 1986 yılından itibaren çikolata imalatı ve pazarlaması ile uğraştığını, müvekkilinin 16.05.2000/9399 sayılı “BEYOĞLU” ibareli 29. ve 30. sınıf ürünleri içeren, 09…2004/40351 sayılı “Beyoğlu chocolate patisserie+şekil” ibare ve biçimli 30. sınıf ürünleri içeren , ….01.2004/1132 sayılı “Beyoğlu patisserie+şekil” ibare ve biçimli 29 ve 30. sınıf ürünleri içeren markaların sahibi olduğunu, davalının ….03.2009 tarihinde 2009/14456 sayılı “Elit 1924 Beyoğlu Çikolatası+şekil” ibare ve biçimli, 30. sınıftaki pastacılık ve fırıncılık mamülleri, tatlılar, pideler, pizzalar, lahmacunlar, şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler ve gofretler ürünlerini içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin, bu başvuruya ilişkin olarak … Markalar Dairesi Başkanlığı’na yaptığı itirazın reddedildiğini, müvekkilinin … …’e yaptığı itirazın da reddedildiğini ileri sürerek, … kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, … … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Elit Çikolata ve Şekerleme San. A.Ş vekili, “Beyoğlu” ibaresinin …’un bir ilçesini tanımladığını, davacının markası ile müvekkilinin markasının özdeş veya birbirinden ayırt edilmeyecek kadar benzer olmadığını, davacının talebinin 556 Sayılı KHK’da öngörülen unsurlardan hiçbirini taşımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı markalarında yer alan “Beyoğlu” ibaresi, davalıya ait markada da yer alıyorsa da, davalının bu kullanımı davacıya ait markanın ayırt ediciliğini sağlayan imaj devrini temin edecek biçimde olmadığı, “Elit” ibaresi ve şekillerle birlikte bambaşka bir anlam, kompozisyon ve içerikte bulunduğu, her birinin göz ve kulakta bıraktığı etkinin farklı olması
sebebiyle hizmetlerin yararlanıcısı durumundaki kişilerin hemen iki farklı marka karşısında bulunduklarını anlayabilecekleri, bu iki markanın aynı kişiye ait oluduğu ya da bu hizmetleri sunan işletmeler arasında idari-ekonomik anlamda bir bağ bulunduğu düşüncesine kapılma ihtimali bulunmadığı, davacının, 556 Sayılı KHK 7 ve 8. maddesi uyarınca davalı başvurusunun tescilini engellemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.