Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/16944 E. 2012/19785 K. 03.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16944
KARAR NO : 2012/19785
KARAR TARİHİ : 03.12.2012

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/07/2012 tarih ve 2012/88-2012/164 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı Kardeşler Tic. Ltd. Şti’ne 03.03.2011 başlangıç tarihli işyerim paket sigorta poliçesine istinaden 6.625 TL ödediğini, bu zararın İSKİ’nin haksız fiilinden kaynaklanması sebebi ile İSKİ’ye karşı icra takibi yaptığını, İSKİ’nin bu takibe haksız itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının tazminat talebine dayanarak gösterdiği olgular hizmet kusuru olduğundan, davanın ancak 2577 sayılı İYUK’nun 2. ve 13. maddeleri gereğince görevli idare mahkemesinde açılabileceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı uyarınca, davacı … şirketinin sigortalısının halefi olarak onun hakları ile sınırlı olmak üzere dava hakkı bulunduğu, davalı İSKİ’nin bir kamu hizmetinin ifası sırasında verdiği zarardan dolayı açılan davalarda idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı işletmenin sorumluluğundaki ana kanalizasyon hattına bağlantı tesisatını yapmaması ve eksik bırakması nedeni ile, 18/04/2011 tarihinde sağnak şekilde yağan yağmur sularının davacının sigortalısının işyerine verdiği zararın rücuan tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın idari yargının görev alanına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Oysa, 6102 sayılı TTK’nun 16. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir.
Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü’nün kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı Kanun’da bu kurumun genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formulüne göre düzenleneceği açıklandığına göre, bu kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekir.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca 2560 sayılı Kanun’a tabi olan İSKİ Genel Müdürlüğü’nün ”gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK’nun 18/1. maddesi anlamında tacir sayılacağı ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK’nun 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiği” 21/09/1983 gün ve Esas 1980/II-2721, Karar 1983/323 sayılı kararında benimsenmiştir.
Her ne kadar 12.02.1959 gün 1958-17 Esas-1959-15 Karar sayılı idari eylemlerle ilgili bir içtihadı birleştirme kararı varsa da 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı Yasa’nın hükümleri karşısında bu içtihadı birleştirme kararının ASKİ ve İSKİ bakımından uygulama alanının kalmadığı sonucuna varılmalıdır. Nitekim bu kurallar YHGK’nun 29.11.1995 gün 1995/11-647, 1043 Karar sayılı içtihadında aynen benimsenmiştir.
Bu durumda, tacir olan davalı İSKİ Genel Müdürlüğü ile davacının sigortalısı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yarına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.