Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/16884 E. 2013/2035 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16884
KARAR NO : 2013/2035
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22.06.2010 gün ve 2009/209-2010/180 sayılı kararı bozan Daire’nin 04.06.2012 gün ve 2011/2801-2012/9693 sayılı kararı aleyhinde davacı ve davalılar … ve … vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dokuma tezgahları satın almak için döviz mevduatlarını yatırdığı davalı bankaya gittiğinde o günkü müdür davalı …’in davacıya tekstil makinelerinin temininde yardımcı olmak istediğini söyleyip bu amaçla diğer davalı …’yla tanıştırdığını, … ve tanıştırdığı … ile birlikte fabrika sahasındaki yere gidilerek yeni dokuma tezgahlarının gezildiğini, davacının isteğine uygun olan tezgahlarında … hafta içinde temin edileceğinin söylendiğini, bunun üzerine davacının davalı bankada bulunan hesabından 75.000 DM ve ….000 DM para çekerek davalı … tarafından bildirilen banka hesabına yatırıldığını, ayrıca 5000 DM’ninde elden …’e teslim edildiğini ve makbuz alındığını, bu makbuzunda protokol düzenlendiğinden … tarafından alınıp yırtıldığını, ancak makinelerin teslim edilmediğini, aslında paraların dava dışı Asım yararına havale yapıldı süsü verildiğini, bu paraların davalı …’in eski çalışanı olan davalı … hesabına yatırıldığını, bütün işlemleri davalı …’in de bildiğini ve dolandırıcılığa göz yumduğunu ve davacıyı uyarmadığını, davalı bankanın ise kendisini temsil yetkisini haiz şube müdürünün haksız eylemlerinden dolayı sorumlu olduğunu ileri sürerek, 95.000 DM’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davada taraf sıfatının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, sözleşmenin tarafının … isimli şahıs olduğunu, … ile davalı …’nın herhangi bir şekilde ortaklığının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … ve banka vekilleri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının davalılar ile aralarında sözleşme bulunduğu ve herhangi bir alış veriş yapıldığını ispatlayamadığı, 07.08.1997 tarihli protokolde ise davalıların taraf olmadığı, sadece davalı …’in tanık sıfatıyla imzaladığı, ödemelerin davalılar vasıtasıyla yapılmasının davalıları sözleşmenin tarafı haline getirmeyeceğini, davalıların davacıyı dolandırdıkları iddiasının ise ceza dosyası ile de ispat edilemediği, davacının dava dışı … ile yaptığı sözleşme sonucu olan alacağını davalılardan talep ettiği, talebin hukuka uygun olmadığı, davalıların birlikte hareket ederek haksız eylemleri ile davacıyı zarara uğrattıkları tam ve net olarak tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 04.06.2012 günlü ilamında açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmuştur.
Davacı ile davalılar … ve … vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalılar … ve … vekillerinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı ve davalılar … ve … vekillerinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 06,55 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nun 442/…. maddesi hükmü uyarınca takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacı ve davalı … ve …’tan ayrı ayrı alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.