Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/1640 E. 2013/2020 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1640
KARAR NO : 2013/2020
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06.09.2011 tarih ve 2010/164-2011/504 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının ortağı olduğunu, ….03.2007 tarihli genel kurulun usulüne uygun çağrı yapılmadan gerçekleştirildiğini, haricen toplantıyı öğrenen müvekkilinin genel kurula vekili aracılığı ile katılarak durumu tutanağa geçirttiğini, yasa ve ana sözleşmedeki emredici kurallara aykırı davranıldığını, 8’inci maddesinde ise şirketin taşınır, taşınmazlarının satışı, kiralanması ve irtifa haklarının devri ile bunlar için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması hususunda yönetime yetki verildiğini, bu durumun MK’nun … nci maddesiyle de bağdaşmadığını ileri sürerek, alınan tüm kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, daha sonra davasını tamamen ıslah ederek alınan tüm kararların iptalini talep ettiğini açıklamıştır.
Davalı vekili, çağrıda usulsüzlüğün tek başına iptal nedeni olamayacağını, kaldı ki usulüne uygun çağrı yapıldığını, ancak belgelerin bulunamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplantıya katılan ortağın genel kurul kararları aleyhine iptal davası açabilmesi için karara muhalif kalarak keyfiyeti tutanağa geçirtmesi gerektiği, bu hususun dava şartlarından olduğu, davalı şirketin 2006 yılı karının dağıtılmayarak geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesine ilişkin … numaralı genel kurul kararının oy birliği ile alındığı, davacının bu karara muhalefet etmediği gibi muhalefetini de zapta geçirtmediği, bu karar yönünden iptal davası açma şartının oluşmadığı, gündemin 4.maddesine istinaden yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin karara da muhalefet edilmediği gibi iptal şartlarının ortaya konulmadığı, gündemin 8.maddesinde yönetim kuruluna davalı şirketin menkul ve gayrimenkulleri üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi verilmesine ilişkin kararın davalı şirketin anasözleşmesinin 14.maddesinde yönetim kuruluna bu yönde yetki verilmiş olması nedeniyle hukuka uygun olduğu, davacının davalı şirketin ….03.2007 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan tüm kararlara karşı peşinen muhalefet ettiği, muhalefet gerekçelerini tutanağa geçirtmediği, bu nedenle muhalefetinin geçerli olmadığı, genel kurulda alınan kararlarda yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.