Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/14490 E. 2013/15089 K. 05.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14490
KARAR NO : 2013/15089
KARAR TARİHİ : 05.09.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 33. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/04/2012 tarih ve 2011/33-2012/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı-karşı davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili şirketin 1986 yılından beri Cezayir’de devlet kuruluşları ve özel sektörle çalışmakta ve ihracat yapmakta olduğunu ayrıca bir çok Türk şirketine Cezayir pazarına mal satmaları konusunda aracılık yaptığını, davalı firma ile de Cezayir’e doğrudan ya da dolaylı olarak davalının ürettiği inşaat kalıbı ürünleri ile ilgili satışlarda davacıya komisyon ödenmesi hususunda 20.12.2002 tarihinde sözleşme akdedilip, bunun 21.04.2003 tarihinde yenilendiğini, sözleşme 4.maddesine göre geçerlilik süresinin 31.12.2007 olduğunu, davalının Cezayirli bir firma ile 20.10.2004 tarihinde 428.634 Euroluk kontrat imzaladığını ancak müvekkilinin komişyon ücretini ödemediğini, bu kontrat bedelinin %7’si tutarında 35.404,702 Euro (KDV dahil) komisyon alacağı doğduğunu, birleşen İstanbul 5.ATM’nin 2007/83 Esas 2008/594 karar sayılı dosyası ile de davalının Cezayir’deki Batigec firması ile yaptığı 428.634 Euro’luk ihracat nedeni ile %7 komisyon bedeli olan 30.004 Euro (KDV hariç) komisyon bedelinin temerrüt tarihlerinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli krediler için öngördüğü yıllık %29 ve değişen oranlardaki temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasında yapılan ilk sözleşmenin süresinin 6 ay ikincisinin ise 8 ay olduğunu, sürelerin açıkça yazılı olduğunu, uzatımın söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki ikinci sözleşme gereği bir iş alındığında sözleşmenin iş sonuçlandırılıncaya kadar uzayacağının öngörüldüğünü, iddia edildiği gibi 4 yıl süre ile uzamanın söz konusu olmadığını, bu nedenle müvekkilinin şahsi çabaları ile aldığı ihalelerden davacının her hangi bir komisyon alacağının doğmadığını savunarak esas ve birleşen dosyaların reddini savunmuş, ayrıca davacı-karşı davalının Cosider firmasından alınan ikinci işte kendi komisyon alacakları yanında iş sahibi firmanın istediği %2 komisyonu açıktan vereceklerini belirttiklerinden bu amaçla ödenen 21.864 Euro’dan şimdilik 1.000 Euro’nun temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği yönünden davacı-karşı davalının süreklilik ve münhasırlıktan uzak bir şekilde tek veya sınırlı sayıdaki sözleşmenin kurulmasına veya kurulmamasına bağlı olarak yükümlülük üstlenen ticaret işleri tellalından öte bir sorumluluk üstlendiği, ilişkinin ticaret işleri tellalı değil aracı acentelik olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 21.04.2003 tarihinde imzalandığı ve 20.12.2002 tarihli sözleşmeyi yenilediği, bu sözleşmenin 4.maddesine göre kapsama giren işlerin kısmen dahi olsa davalı-karşı davacı lehine sonuçlanması durumunda sözleşmenin 4 yıl süre ile uzayacağının kararlaştırıldığı, o halde sürenin 31.12.2003 tarihinden itibaren başlayan ve 31.12.2007 de sona eren şekilde uzadığının kabulünün gerekeceği, davalının davacı aracılığı ile 18.06.2003 tarihli ihaleyi aldığı, yine sözleşme süresi içinde 20.10.2004 tarihli davalı-karşı davacının Cezayir’deki Batigec firmasının açtığı ihaleyi kazanmış olduğu, bu durumda ikinci sözleşme hükümleri gereği davacının komisyon ücretine hak kazandığı, davacının ticaret işleri tellalı olarak nitelendirilmesi durumunda dahi sonucun değişmeyeceği, zira kazanılan komisyon alacağı için bordro düzenlenmesine ilişkin hükmün emredici olmadığı, tarafların buna aykırı olarak düzenleme yapabileceği, dolayısıyla sözleşmede belirlenen hükümler gereği davacının ücrete hak kazanmış sayılacağı, karşı davadaki iddiaların tüm dosya kapsamı ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle esas dosyada davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile 35.404 EURO (KDV dahil) bedelin temerrüt tarihi olan 5/4/2005 tarihindeki karşılığı olan 61.918,06 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yıllık %35 oranı aşılmamak suretiyle TCMB tarafından belirlenen değişen ve değişecek oranlarda avans faizi ile davalı-karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, birleşen dosyada davacı-karşı davalının davasının kabulüne, karşılık davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, esas ve birleşen dosyada davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6.241,85 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.