Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/13146 E. 2013/10962 K. 27.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13146
KARAR NO : 2013/10962
KARAR TARİHİ : 27.05.2013

MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar HukukMahkemesi’nce verilen 30.05.2012 tarih ve 2011/91-2012/75 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin gıda hizmetinde ürün ve hizmet anlayışı ile haklı bir üne kavuştuğunu, 1922’de mandıracılık ile faaliyete başlayan şirketin 4 kuşaktır devam ettiğini, süt ürünleri ve şarküteri ürünleri alanında aranan bir isim haline geldiğini, müvekkili şirketin “… 1922” ibaresini 29., 30., 35. sınıflarda 99/016525 tescil no ile 08/10/1999’da tescillediğini ve fiilen kullanılageldiğini, davalının ise müvekkili şirketin ismine çok benzeyen bir isim altında müvekkili şirketin şubesi intibaını yaratacak şekilde faaliyette bulunduğunu, ürünlerini de Ömerağa markası adı altında sattığını ve kalitesiz ürünler satarak müvekkilinin itibarını sarstığını, tabela, fatura ve etiketlerinde de karışıklığa yol açacak şekilde aynı ismi kullanması müvekkili şirketin markasına tecavüz oluşturduğu ve haksız rekabete yol açtığını, ileri sürerek davalının haksız rekabetinin tespiti ve men’ine, müvekkiline ait markayı taşıyan tanıtım gereçleri, her türlü evrak ve faturaların toplatılmasını, hükmün yüksek tirajlı gazetede ilanı, 5.000 TL manevi, 5.000 TL maddi tazminatın ve kâr kaybının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, duruşmadaki beyanında, levhasını …Peynircilik olarak değiştirdiğini, önceki ismi Hakiki … olduğunu, babasından gelen bir ticaret ismi olduğunu ve davacıyı tanımadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davalının davacıya tescilli olan markanın esas unsurunu işletmesinin tabelalarında, markasal biçimde öne çıkarmak suretiyle kullanma eyleminin, ticari kayıt ve tanıtım belgelerinde “…” ibaresini markasal biçimde kullanma eyleminin markaya tecavüz oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, tecavüzlü tanıtım gereçlerinin basılı evrakların toplanmasına, tabelanın kaldırılmasına, tecavüzün giderilmesine, hüküm kesinleştiğinde ulusal çapta yayın yapan bir gazetede hüküm özetinin ilan edilmesine, 330,02 TL maddi tazminat ve 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 20,80 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.