Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/13052 E. 2014/3664 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13052
KARAR NO : 2014/3664
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … 5. Asliye Ticaret (… 5. Asliye Ticaret) Mahkemesi’nce verilen 15.05.2012 tarih ve 2010/1149-2012/426 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.02.2014 günü hazır bulunan davacı asil … ile vekili Av. … … ile davalı vekili Av. … … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 15/05/2006 istihdam anlaşması aktedildiğini ve müvekkilinin şirket genel müdürlüğüne getirildiğini, istihdam anlaşmasının 5 yıl boyunca yürürlükte kalacak şekilde yapıldığını, davacının işe başlamadan önce Recon … .. A.Ş. unvanlı şirketin sahibi ve genel müdürlüğünü yapmakta iken davalı şirkette işe başlayınca kendi şirketindeki hisselerini devrettiğini, eski şirketinin kapasitesindeki işleri davalı şirketin almasını sağlayarak davalının ticari faaliyetlerindeki iş hacmini büyüttüğünü, davacının iş akdinin 20/05/2008 tarihinde kendisine elden tebliğ edilen ve davacı tarafından gerekçelerine şerh konulan haksız fesihname ile sona erdirildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000 TL ihbar tazminatı, 2.000 TL kıdem tazminatının, 1.000 TL fazla mesai, haftasonu tatili, resmi ve dini bayram alacağı, 2.000 TL yıllık ücretli izin alacağının, 1.000 TL maaş alacağının, ayrıca istihdam anlaşmasının 10 ve 11. maddelerinde belirlenen 250.000 Euro cezai şart tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20/10/2009 havale tarihli dilekçesi ile kıdem, ihbar ve maaş alacakları ve cezai şart yönünden alacağını ıslah etmiştir. Davacı vekili 17/03/2011 tarihli ve 15/05/2012 tarihli celsedeki imzalı beyanlarında, davacının yeniden müdür olarak görevine iadesi yönünde bir taleplerinin bulunmadığını, işçi alacakları yönünden (kıdem, ihbar, izin, ücret ve fazla mesai) taleplerini atiye bıraktıklarını, sadece sözleşmeden kaynaklanan 250.000 Euro cezai şart bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 20/05/2008 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 e, h, ı maddeleri gereğince iş akdinin haklı sebeplerle feshedildiğini, davacının davalı şirketin iş hacmini büyütmediğini, tam tersine davalı şirketin müşterileri kanalı ile kendi şirketine iş temin ederek davalı şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, şirket ortaklarına yapılan işler hakkında yanlış ve eksik bilgi vererek davalı şirketin imkanlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını, istihdam sözleşmesinin 8. ve 13. maddelerine aykırı davrandığını, ayrıca davacının kendi şirketine ait iki adet minibüsü müvekkili şirkete kiralanması ile ilgili 01/06/2007 ve 30/01/2007 tarihli araç kiralama sözleşmelerini düzenlediğini, sözleşmeleri her iki taraf adına kendisinin imzaladığını, davalı şirketin kendi şirketine fahiş miktarlarda araç kira bedeli ödemesini sağladığını, özen ve sadakat borcuna aykırı davrandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında 15/05/2006 tarihli istihdam sözleşmesinin olduğu, davacının sözleşme gereğince davalı şirkette müdür olarak 15/05/2006 tarihinden itibaren fesih bildiriminin yapıldığı 20/05/2008 tarihine kadar görev yaptığı, aynı zamanda davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarından ve ana sözleşmesinden anlaşıldığı üzere davacının davalı şirketin kurucu ortağı olduğu, davacının davalı şirkete ortak olmadan önce kurucusu ve ortağı bulunduğu …Konstrüksiyon San. ve Tic. A….de 18/08/1999 tarihinden 22/08/2007 tarihine kadar ortak olarak bulunduğu, davalı şirket nezdinde ortak olduktan sonra ilgili şirketteki ortaklığına son verdiği, istihdam sözleşmesinin feshine ilişkin sebepler davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde 3 ana başlık altında toplandığı, bunlardan birincisi … Belediyesi’nin … çadırı ihalesine ilişkin davacının davalı şirket adına teklifte bulunmakla birlikte daha önce ortak olduğu şirket adına da ihale teklifinde bulunduğu yönünde olup, bu hususta Bayrampaşa Belediye Başkanlığı ilgili ihalenin …A.Ş. veya … adına verilmediğinin bildirildiği, ikinci sebep olarak ileri sürülen davalı şirket ile dava dışı … A.Ş. arasındaki ticari kiralama ve işçi ekipman sağlama sözleşmeleri kapsamında davalı şirketin ticari faaliyetinin gereği dışında sözleşme yapıldığı ya da piyasa koşulları dışında sözleşme yapılarak davalı şirketin zarara uğratıldığı yönünde herhangi bir delil ve belgenin davalı tarafça ispatlanamadığı, üçüncü olarak da davacı tarafından dava dışı şirkete ait kambiyo senetlerinin davalı şirkete ve 3. kişilere imza yetkisi aşılarak ciro edildiği iddiasının hangi ticari ilişki çerçevesinde hangi senetlerin davalı şirkete geçirildiği hususunda somut delil ve belgenin ibraz edilmediği, davacı müdürün ana sözleşme ile atanmış ortak sıfatını haiz müdür olduğu halde mahkeme kararı ile görevine son verilmediği, bu anlamda şekli olarak da feshin yasaya aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 15/05/2006 tarihli istihdam sözleşmesinin 10 ve 11. maddeleri gereğince belirlenmiş olan 250.000 Euro cezai şartın dava tarihi olan 19/08/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının işçi alacağına yönelik kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ücreti, ücret alacağı, tatil alacağı taleplerini atiye bıraktığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21.147,10 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.