Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/1288 E. 2013/2061 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1288
KARAR NO : 2013/2061
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/11/2011 tarih ve 2011/250-2011/578 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, dava dışı limitet şirketin ortağı olduğunu, şirketin uzun zamandır faaliyette bulunmadığını ileri sürerek, şirketin münfesih sayılmasının tespiti ile, … Ticaret Sicil Memurluğu’ndan şirket kaydının silinmesine, 2005 yılından beri yapılan aidat kesintilerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı açılan davayı kabul etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, dava dışı şirketin iki ortaklı olduğu, 2005 yılından itibaren herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığı, davalının açılan davayı kabul ettiği gerekçesiyle, dava dışı limitet şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak …’nın atanmasına; Bağ-kur davaya taraf olmadığından kesilen destek primlerinin davacıya iadesi talebi hakkında bu dosyada hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, tarafların ortağı bulunduğu limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Şirketin feshinin ve tasfiyesinin istenmesi halinde husumetin şirkete yöneltilmesi gerekir. Ancak, iki ortaklı şirketler bakımından diğer ortağa husumet yöneltilmek suretiyle açılan davalarda da hasmın gerçekte şirket olduğu, şirketi zaten diğer ortak temsil edeceğinden böyle bir durumda davanın husumet yönünden reddinin gerekmediği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. (Bkz. G.Eriş, Açıklamalı-İçtihatli Türk Ticaret Kanunu, …. Cilt, S. 3526 vd-01.06.1991-E.8126/K.4618).
Öte yandan mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olmadığı hallerde davaya dışarıdan davalı ithal edilmesi mümkün olmadığı gibi, usul hukukunda da dahili davalı diye bir müessese söz konusu değildir.
Bu itibarla, mahkemece başlangıçta hasımsız olarak açılan davaya şirketin diğer ortağının dahili davalı şeklinde dahil edilmesi doğru olmamış ise de, davada davalı tarafın temyiz istemi bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılamamış ve davacı tarafın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.