Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/11341 E. 2013/9756 K. 13.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11341
KARAR NO : 2013/9756
KARAR TARİHİ : 13.05.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 39. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.04.2012 tarih ve 2011/246-2012/77 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısı tarafından İspanya’dan otomobil yedek parçası ithal edildiğini, emtianın İspanya’dan niteliğine uygun olarak ambalajlanmış şekilde tam ve sağlam olarak 34 TB 8055 ve 34 TB 8063 plaka nolu araçlara teslim edildiğini, varış yerinde tahliye sırasında araç sürücüsünün sağa ve sola aracı savurması sonucu sigortalı emtianın hasarlandığını, davalının CMR ve TTK hükümleri gereğince hasarın tümünden sorumlu olduğunu, bu hasar nedeniyle sigortalısına 14.04.2006 tarihinde 7.340,04 Euro hasar tazminatının ödendiğini ileri sürerek 7.340,04 Euro’nun taşıyıcı davalıdan tahsiline karar verilmisini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, söz konusu uyuşmazlıkta CMR hükümlerinin uygulanması gerektiğini, CMR 17. maddesi gereğince yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması halinde taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını, hasar sebebinin yetersiz yükleme emniyeti ve hatalı istifleme olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının talep ettiği bedelin CMR’ye göre taşıyıcının sorumluluk sınırı içinde kaldığı, meydana gelen zararın CMR 17/5 gereğince taraflar arasında paylaşılması gerekeceği, taşıyıcının gönderenin yaptığı yükleme ve istiflemeyi yalnızca aracın manevra kabiliyetini, teknik donanımı etkileyip etkilemediği yönünde denetlemek zorunda olduğu, tarafların söz konusu zarardan hangi oranda sorumlu tutulacağı hususunun BK 43/1. maddesi gereğince hakimin takdirinde bulunduğu, BK 43. maddesi ve CMR 17/5. maddesi gereğince tarafların %50 oranında kusurlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 3.670,02 Euro’nun 14.04.2006 tarihinden itibaren %5 yıllık faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve her ne kadar davalı … şirketinin nezaret yükümlülüğünden kaynaklanan müterafik kusurunun bilirkişilerce tespiti gerekirken mahkemece tesbiti cihetine gidilmesi doğru değil ise de bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ve somut olayın özelliklerine göre taşıyıcının müterafik kusurunun daha az oranda olması gerekirken %50 oranında kusurlu bulunmasının aleyhe bozma nedeni yapılamayacak olmasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.