Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/11338 E. 2013/9398 K. 08.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11338
KARAR NO : 2013/9398
KARAR TARİHİ : 08.05.2013

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.04.2012 tarih ve 2011/506-202/270 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihbar olunan vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı ile davalı idareye bağlı bulunan TRT … Müdürlüğü arasında temizlik hizmeti alım sözleşmeleri imzalandığını, davalının müvekkili şirketin hakedişlerinden kanuna ve hukuka aykırı olarak 5510 sayılı Yasa kapsamında 20.428,41 TL kesinti yaptığını, davalı idarenin yapmış olduğu kesintinin hem kanuna hem de sözleşmeye aykırı olduğunu, 5763 sayılı Kanunla 5510 sayılı yasanın 81. maddesine eklenen hazinenin beş puanlık (%5) işveren indiriminden yüklenici firmanın yararlanacağını, hazine tarafından yapılan bu ödemelerin hakedişlerinden düşülemeyeceğini ileri sürerek, 20.428,41 TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte müvekkili şirket lehine davalı taraftan istirdadını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının hakedişlerinden yapılan kesintilerin Kamu İhale Genel Tebliğine uygun olduğunu, hukuka aykırılığın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 5510 sayılı Kanunun 81. maddesi gereğince öngörülen düzenlemenin, özel sektörü desteklemeye yönelik olduğu, bu nedenle kamu kurumu niteliğinde bulunan davalının davacının hakedişinden kesinti yapamayacağı gerekçesiyle, 20.428,41 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı ihbar olunan vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Yerel mahkemece ihbar olunan hakkında bir hüküm tesis edilmemiş olup, ihbar olunan asli müdahil sıfatıyla da yargılamaya katılmadığından kararı temyiz etme yetkisi
bulunmamaktadır. 01.03.1990 gün ve 3/4 sayılı Yargıtay İBK uyarınca, yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmediği hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilmesi mümkün bulunduğundan, ihbar olunan vekilinin temyiz isteminin HUMK’nun 432/4. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 181,95 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 181,95 TL temyiz ilam harcının temyiz eden ihbar oluanandan alınmasına, 08.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.