YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11085
KARAR NO : 2014/2376
KARAR TARİHİ : 11.02.2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/04/2012 tarih ve 2011/264-2012/98 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11.02.2014 günü hazır bulunan davacılar vekili Av… ile davalılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili … … ile davalıların diğer müvekili … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni kurduklarını, tüm ortakların müdür sıfatıyla yetkili kılındıklarını, davalıların şirketteki müdürlük sıfatları devam ederken, 28/11/2007 tarihinde davacı şirketin muhesebecisi ve onun yardımcısı üzerine …. Teks. San. Tic. Ltd. Şti unvanlı bir limited şirket kurarak 1 ay sonra 28/01/2008 tarihinde bu şirketi devraldıklarını, şirketi devraldıkları dönemde de müdür sıfatları devam eden davalıların rekabet yasağına aykırı davrandıklarını, davalıların bu davranışları sonucunda müvekkillerinin maddi ve manevi yönden zarara uğradıklarını ileri sürerek, şimdilik 20.000,00 TL manevi, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan yasal faiziyle ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05/11/2009 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 38.815,61 TL artırarak 48.815,61 TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar vekili, davacı şirket ortağının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle davacı … … yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı şirket ortağı olan davacı Lütfü ile davalıların ortak mutabakatla şirketin fesih ve tasfiyesi ve şirket ortaklarının ticari hayatlarına ayrı ayrı devam etmeleri yönünde karar aldıklarını, bu aşamadan sonra davacı ortağın diğer ortakların müdürlük ve imza yetkilerini kaldıran tek taraflı karar aldığını, ancak şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde alınan kararın resmiyete geçirilmediğinden müvekkil ortaklar tarafından şirketin fesih ve tasfiyesi için dava açıldığını, ayrıca müdürlük temsil ve imza yetkisinin kaldırılması kararına karşı da dava açıldığını, müvekkillerin hiç bir zaman rekabet yasağını ihlal etmediklerini ve şirket aleyhine eylemde bulunmadıklarını, aksine davacı ortağın aynı sektörde faaliyet gösteren 2 ayrı şirkette ağırlıklı hissedarlığının mevcut olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, bizzat davacı tanıklarının beyanından tasfiye süreci içerisinde davacı ortağın davalıların yeni bir şirket kurmalarına muvafakat ettiğinin anlaşıldığı, kendisinin de davacı şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren başka şirketlerde hissedar olduğu,bu durumda davalıların haksız rekabette bulunduklarından bahsedilemiyeceği, davacı … … tarafından açılan davada, şirket ortağının aktif husumet ehliyetinin olmaması, bu davacının davayı şirket yetkilisi sıfatıyla ve şirketi temsilen açtığının da belirtilmemesi nedeniyle … … yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle, davacı … Teks. San. Tic. Ltd. Şti tarafından açılan davada ise, davalıların haksız rekabeti sonucu davacı şirketin zarar gördüğü iddiasının ispatlanamamış olması nedeniyle esastan reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle, davacı … Tekstil San Tic. Ltd Şti tarafından açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, mahkemece, davanın davacılardan … yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2. madde hükmüne göre, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. Bu madde uyarınca davacılardan … yönünden davalılar yararına hükmedilen nispi vekalet ücretinin 1.200 TL olarak takdiri gerekirken, 5.619,72 TL vekalet ücreti takdiri doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davacılardan … yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın (HÜKÜM) hüküm fıkrasının 4 ncü paragrafında yer alan “….davacıdan ..” ibaresi çıkartılarak yerine “..davacılardan şirketten, 1.200 TL’nin ise davacı …’dan …” ibaresinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı …’ya verilmesine, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı şirketten alınarak davalılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.