Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/10548 E. 2013/9187 K. 07.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10548
KARAR NO : 2013/9187
KARAR TARİHİ : 07.05.2013

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.12.2011 tarih ve 2009/47-2011/612 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, davalı bankanın … Şubesi’nde hesabının bulunduğunu, hesabından iradesi dışında üçüncü kişiler tarafından 1.800 TL’nin çekildiğini, davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek, 1.800 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının uğradığı zarara kendi kusurlu davranışı ile sebebiyet verdiğini, müvekkili banka bilgisayar sisteminden kaynaklanan bir hata ya da aksaklık olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, davalı bankanın davacının hesabından yapılan şüpheli havale işlemlerini fark edip davacıyı hemen haberdar etmeyip ve hemen hesaplara otomatik bloke koymayarak davacıyı para transferinden bir süre sonra haberdar ederek zararın oluşmasına sebebiyet verdiği, ek güvenlik önlemi sayılabilecek hususları müşterinin tercihine bıraktığı, geliştirmiş olduğu internet bankacılığı hizmetiyle müşteri tarafındaki güvenlik uygulamalarını aynı paralelde geliştirmediği, olay tarihinde kullanıma sunduğu güvenlik önlemlerini müşterinin tercihine bıraktığı, davalı bankanın üzerine düşen sorumluluğu tam olarak yerine getirmediği gerekçesiyle, 1.800 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, internet bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davasıdır. … Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bakacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakılmak üzere kendisine gönderilen … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yargılamaya devam edilmiştir. Her ne kadar celse tutanak başlıklarında “Asliye Hukuk Mahkemesi” yazılı ise de, bilirkişi raporu … Tüketici Mahkemesi’nden alınmış, dosyada bulunan gerekçeli kararlardan birinin başlığında “Asliye Hukuk Mahkemesi”, bir diğer suretin başlığında “Tüketici Mahkemesi sıfatıyla” bakıldığı yazılmıştır.4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketicinin, “mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi”, 3 (h) bendinde tüketici işleminin “mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi” ifade edeceği, aynı yasanın ikinci maddesinde ise bu kanunun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal veya hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsayacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak talep edilmiş olup 6762 Sayılı TTK’nun 4/6. maddesi uyarınca, bankalar ve ödünç para verme işleri kanunlarında tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava sayılacağından, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un uygulanmasını gerektirir bir husus yoktur. Ayrıca, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese de yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu itibarla, davanın niteliği nazara alındığında bankacılık işleminden kaynaklanan işbu davada Tüketici Mahkemesi görevli değildir. Bu nedenle, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağından kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.