Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/10545 E. 2013/9088 K. 06.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10545
KARAR NO : 2013/9088
KARAR TARİHİ : 06.05.2013

MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.03.2012 tarih ve 2011/27-2012/69 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine nakliyat rizikolarına karşı sigortalı nar suyu emtiasının davalıya ait vasıtalar ile nakliyesi esnasında 18.09.2007 tarihinde hasarlandığını, sigortalı emtianın TTK hükümleri gereğince alıcısına tam ve eksiksiz teslim edilmesi gerekirken, emtianın hasarlanması neticesinde sigortalıya 18.523,76 TL ödendiğini, tazminat bedelini ödemekle müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, 18.523,76 TL’nın davalıdan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ambalajlama aşamasından sonra, paketlerin yine sigortalı firmaca varillere konulduğunu, yüklemeye müvekkili firmanın müdahalesinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, kapalı fıçı içindeki aseptik torbalara doldurulmak suretiyle gönderici tarafından ambalajlanmış olan emtianın, yüklenmesi ve taşınması sırasında taşıyıcının aseptik torbaların özelliklerini bilmesi, kontrol etmesi, yeterli dayanıklılığa sahip olup olmadığını araştırması ve bu konularda göndereni uyarmasının mümkün görünmediği, taşınan 208 fıçıdan sadece 30’unun hasarlanmasının aseptik torbaların meyve suyunu muhafazaya yeterli olmadığını, hasarın taşıma yükleme gibi aşamalarda değil, emtianın ambalajlanmasından kaynaklandığını gösterdiği, … 17/4-c ve 18/2 maddelerine göre bu durumun aksini ispat etmesi gereken davacı olup, davacının soyut iddia dışında ambalajın kalitesi ve kötü ambalajlanma olmadığı hususunda bir kanıt sunamadığı, bu durumda davalıya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, eşya taşımasından kaynaklanmakta olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere hasarın taşıma sırasında meydana geldiği çekişmesizdir. Uyuşmazlık hasarın nedeni ve bundan kim veya kimlerin sorumlu olacağı noktasındadır. Mahkemece de,
uyuşmazlığın bu niteliği gözetilerek bilirkişi incelemesi yaptırılması cihetine gidilmiş ve üç ayrı kuruldan raporlar alınmıştır. Mahkemece alınan ve hükme dayanak yapılan son raporda hasarın nedeninin ispatlanamadığı yolunda görüş bildirilmiş ve buna göre davanın reddine karar verilmiştir.Taşıyıcı eşyanın, kendisine teslim edildiği tarihten varma yerinde alıcıya teslimine kadarki dönemde uğrayacağı zararlardan sorumlu olup, taşıyıcının bu sorumluluğu ispat külfeti ters çevrilmiş bir kusur sorumluluğudur. Davalı taşıyıcı … 17. maddesi uyarınca hasarın kendisinin sebep olmadığı bir nedenden meydana geldiğini kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulabilir. Bu itibarla, mahkemece, kanıt yükünün davalı taşıyıcıda olduğu nazara alınarak aralarında taşıma hususunda uzmanlığı bulunan makine mühendisi bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi kurulundan hasarın nedeni ve şayet hasar, ambalaj ve yükleme kusurundan kaynaklanmışsa taşıyıcının bu noktada bir müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı tespit ettirilip buna göre hüküm kurulmak gerekirken anılan ilkeler göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.