Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2012/10312 E. 2013/9140 K. 06.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10312
KARAR NO : 2013/9140
KARAR TARİHİ : 06.05.2013

MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 51. Asliye Ticaret (… 1. Denizcilik İhtisas) Mahkemesi’nce verilen 17.04.2012 tarih ve 2006/51-2012/120 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından … Gübre firmasının … ‘dan ithal ettiği gübre emtiasını sigorta altına aldığını, emtianın davalı … isimli gemiye hasarsız ve noksansız olarak teslim edilmesine rağmen emtiaya başka bir gübrenin karışması sonucu 21/02/2005 tarihinde hasarlı ve ıslak olarak tahliye edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesi sonucu 05/05/2005 tarihinde sigortalılarına 288.515 TL hasar tazminatının ödendiğini, hasarlı emtianın 222.963,24 TL’ye sovtajının satılması sonucu 65.551,76 TL bakiye zararın kaldığını belirterek 65.551,76 TL’nin 05/05/2005 ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, TTK’nın 1067. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiğini, yükün gemi kaptanı tarafından ihtirazi kayıtla teslim alındığını, tahkim itirazında bulunduklarını, hasarın sebebinin tespit edilemediğini, hasar varsa söz konusu hasarın müvekkilinin tedbirli bir taşıyan olarak tüm ihtimam ve dikkati gösterdiği halde seferin başlangıcında veya sefer sırasında keşfedilme ve/veya önlenme imkanı bulunmayan vakıalardan kaynaklandığını, zarar hesabının afaki olduğunu, emtianın sovtaj değerinin piyasa değerinden düşük hesaplanıp satıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu taşımaya ilişkin emtianın renk değiştirerek ve ıslanarak hasarlandığı iddiasının bulunduğu, beyaz renkli amonyum nitratın taşınması sırasında geminin koşullarına göre pembe renke dönüşmesinin amonyum nitratın bilinen reeksiyonlarına göre mümkün olmadığı, geminin amonyum nitrat taşımadan önceki yüklerin klinker, çelik rulo ve çelik plaka olduğu anlaşıldığından bu maddelerinde yükü pembe renge dönüştürme ihtimalinin bulunmadığı, yine pembe renkli taneciklerin granül şeklinde bulunduğu ve bu yapıların
kirlilik ile oluşabilecek yapılar olmadığı, geminin kapasitesinin amanyom nitrat ile dolduğu da göz önüne alındığında başka bir mal ile karışma ihtimalinin de bulunmadığından malda oluşan renk değişiklikliğinden taşıyanın sorumlu tutulmamasının gerektiği, geminin 2 numaralı ambarında ıslak mal bulunduğunun sigorta ekspertiz raporunda belirtildiği, amonyum nitrata karışan suyun yağmur suyu veya deniz suyu mu olduğunun laboratuvar analizi ile saptanmadığından ıslaklığın yükün tahliyesi sırasında mi yoksa fırtına veya geminin sintine devresinden ve balans tanklarından bir sızıntıdan mı veya gemi personelinin hatalı bir operasyonundan mı ileri geldiği konusunda kesin bir karara varmanın mümkün olmadığı, ekspertiz incelemesinin malın olaydan yaklaşık bir hafta sonra sigortalının depolarında görüldüğünün bildirildiği, maldaki ıslaklıktan geminin sorumlu tutulması için bu verilerin yetersiz olduğu, hal böyle olunca, taşıyanın malları konşimentoda yazılı olduğu gibi tam ve aksine konşimentoda kayıt yoksa hasarsız olarak teslim ettiği ve mallarda zıya veya hasar varsa bunun taşıyanın sorumlu olmayacağı bir sebepten ileri geldiğini kabul edilmesinin yerinde olacağı, davacının taşıyan donatanın veya gemi adamlarının ticari kusurlarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Bilirkişi raporunda dava konusu taşımada bir miktar yükün karışma ve ıslanma sonucu ziyaa uğramış olabileceği belirtilmiştir. TTK’nın 1061. maddesi hükmü uyarınca taşıyan ziyaa ve hasarın tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamı ile dahi önüne geçilemeyecek bir sebepten meydana geldiğini ispat edemediği takdirde yükün ziyaı veya hasarından sorumludur. Bu durumda davalı donatan söz konusu yük zararının kendisinden veya eylemlerinden sorumlu olduğu gemi adamlarının kusurundan meydana gelmediğini ispat etmek zorundadır. Mahkemece yukarıdaki esaslara göre inceleme yapılarak davalının sorumluluğunun tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.