Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2011/6314 E. 2013/9883 K. 14.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6314
KARAR NO : 2013/9883
KARAR TARİHİ : 14.05.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23.02.2011 tarih ve 2011/9-2011/87 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı-karşı davalı … vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 14.05.2013 günde başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp, hazır bulunan davalı-karşı davacı vekili Av. … ile davacı-karşı davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmış olup, Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı … vekili, asıl davada Kerim ile …’ın K.F.S. İnşaat Ltd. Şti.’nde %50’şer paydaş iken 28.08.1998 tarihinde …’ın payının …’a devredildiğini, aynı tarihli protokol ile de protokol tarihinden önce geçici kabulü yapılan işlerin bir kısmının protokolden sonra eksiklikleri bulunduğu için yeniden masraf yapıldığını, ayrıca protokolden önceki dönemde işçilerin SSK’ya geç bildirilmesi nedeni ile idari para cezası, 1994 yılına ait vergi cezası ödemesi yapıldığını ileri sürecek tüm bu giderlerin %50’sine karşılık gelen 102.808.662.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının Kıbrıs’ta ihale ile alınan işi ve askeri müze ihale işini kendi kusuru ile sürüncemede bıraktığını, eksik işler bedelinden de bu nedenle davacının sorumlu olması gerektiğini, diğer taleplerin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava ile birleşen 2000/1073 esas sayılı dosyada davacı … vekili, davalı … ile daha önce %50’şer paydaş oldukları şirketin 28.08.1998 günlü hisse devri ve tasfiye protokolü ile paylaşımının yapıldığını, davalının bu paylaşım sırasında Kıbrıs’ta yürütülen iş ile ilgili olarak 60.869.000.000 TL borç gösterdiğini, bu miktarın paylaşılacak miktardan düşülmüş olması nedeni ile müvekkilinin zarar gördüğünü belirtip bu miktarın yarısı olan 30.434.500.000 TL ile …’ın şirket ile ilişiğinin kesildiği 28.08.1998 tarihinden sonra 11.09.1998 tarihinde yeni bir hakediş ödemesi yapıldığını, bu iki tarih arasındaki 14 günlük sürede 110.000 YTL’lik iş yapılmasının mümkün olmadığını, son hak edişin 22.07.1998 tarihinde yapıldığını bu tarih ile feshin yapıldığı 28.08.1998 tarihleri arasındaki yapılan iş karşılığı ödenen bu hak ediş bedelinden davacı payına karşılık gelen 39.500 YTL’nin hak ediş tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılar Kerim ve K.F.S. Şirketi’nden tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, protokolün tarafı olmayan K.F.S. yönünden husumet itirazları olduğunu, davalı … yönünden zamanaşımı’nın gerçekleştiğini, Kıbrıs’ta yapılan inşaat işi nedeni ile ekonomik çıkmaza girildiğini, borç olarak gösterilen 60.896 YTL’nin bu ekonomik sıkıntıyı aşmak için alınan borç olduğunu, müvekkillerinin ibra edilmiş olması nedeni ile hakediş bedelinden talepte bulunulamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava ile birleşen 2000/1075 esas sayılı dosyada davacı … vekili, … ile davalı …’ın diğer davalı K.F.S. Şirketi’ne %50’şer oranında paydaş olduklarını, hisse devri ve 28.08.1998 tarihli protokol ile ilişkinin sonlandırıldığını, protokol tarihinde inşat alanında kullanılmamış kum ve çakıl olduğu halde bunun kendisinden saklandığını, bu kum ve çakıl kullanılıp iş yapılarak hakediş alındığını bu şekilde davalıların haksız olarak zenginleştiklerini ileri sürerek 26.250 YTL’nin hak edişlerin tahsil tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, protokolden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, basiretli bir tacir gibi davranıp protokol tarihinde ne kadar kum ve çakılın bulunduğunu araştırıp bedelini paylaşıma dahil etmesi gereken davacının hak edişten pay istemesinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava ile birleşen 2000/1077 esas sayılı dosyada davacı … vekili, tasfiyeye ilişkin 28.08.1998 tarihli protokolün finansman kiralama başlıklı bölümünde “davacının Şeker Leasing’e ödediği 36.627.500.000 TL için davalı …’ın borç senedi imzalamasının kabul edildiği, ekli 3 nolu listede belirtilen araçların satışı yapılıp oluşacak miktardan …’ın ödediği 71.550.000.000 TL düşüldükten sonra kalan miktarın eşit olarak paylaşılacağı” kararlaştırıldığı halde davalıların araçları tüm uyarılara rağmen satmayıp kullanmaya devam ettiklerini, araçların piyasa fiyatını bilemedikleri için şimdilik 35.000,00 TL’nin 20.12.1998 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınmasını istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava ile birleşen 2000/687 Esas sayılı dava dosyasında davacı … vekili, protokolün finansman kiralama bölümünde davacının Şeker Leasinge ödediği 36.627.500.000 TL için davalı … …’ın bono imzalayıp verdiğini, bu borcun halen ödenmediğini savunarak 36.627.500.000 TL’nin 28.08.1998 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı …’den alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, taraflar ortak iken 24.04.1998 tarihinde araçların 144.805 YTL bedel ile Şeker Leasing’den kiralandığını, protokol tarihine kadar leasing şirketine K.F.S. tarafından 73.255 YTL ödendiğini, bakiye 71.550 YTL borç kaldığını, ortaklıktan ayrılan ortak için ödenmeyen leasing bedelinin yarısına karşılık gelen 36.627.500.000 TL’lik teminat senedi verdiklerini, …’ın davaya konu ettiği senedin bu senet olduğunu, bu nedenle asıl davanın reddi gerektiğini, karşı dava olarakta; leasing bedeli olan 144.805 YTL’nin 36.627.500.000 TL’sinin … tarafından, kalan 108.177.500.000 TL’nin ise Kerim tarafından ödendiğini belirterek, 108.177.500.000 TL’den Süleyman’ın ödediği 36.627.500.000 TL’nin düşülmesi sonrasında kalan 71.550 YTL’nin davacı–karşı davalı …’dan ödeme tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İşbu dava ile birleşen 2002/1409 esas sayılı dosyada davacı … vekili, ortaklık tasfiye edilmeden önce cephanelik inşaatı işinin yapıldığını, son hak ediş tarihinin 09.07.1998 olduğunu, bu tarihten sonra yapılan işler nedeni ile 03.11.1998 tarihli 7.hakediş ile 17.000 YTL ödendiğini, 6. hakediş tarihi olan 09.07.1998 tarihi ile tasfiye anlaşmasının düzenlendiğini, 28.08.1998 tarihleri arasındaki 50 günlük döneme ilişkin hakediş bedelinin yarısı olan 3.650 YTL ile depo inşaatı nedeni ile borç olarak ayrılan 12.173 YTL’nin bu işle ilgili borç çıkmaması nedeni ile bu miktarın yarısı olan 6.086.500.000 TL’den oluşan toplam 9.736.500.000 TL’nin kısa vadeli kredilere uygulanan ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, her iki davalı yönünden davalı sıfatı bulunmadığını, zamanaşımı süresinin gerçekleştiğini, son hakediş ile protokol tarihi arasındaki dönem için davacının pay talebinde bulunamayacağını, 12.173,00 TL’nin ise davacının zamansız olarak ortaklıktan ayrılması nedeni ile menfii zararların karşılanması için ayrıldığını bunun da kendilerinden talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava ile birleşen 2001/1243 esas sayılı dosyada davacı … vekili, ortaklık sürmekte iken yapılan cephanelik inşaatı nedeni ile fazladan 20.010.500.000 TL hakediş ödemesi yapıldığı iddiası ile davacıdan bu miktarın geri alındığını belirtip bu miktarın yarısı olan 10.005.250.000 TL’nin 31.07.2001 tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, mühimmat bölük komutanlığı için yapılan cephanelik inşaatının protokol tarihinde devam ettiği için tüm hak ve borçları ile işin davacı …’e bırakıldığını, protokol ile davalıya bu konuda sorumluluk getirilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda diğer davalara ilişkin kararların kesinleştiği, yargılamanın 2000/687 esas sayılı dosyadaki karşı dava için devam edildiği, 28.08.1998 tarihli protokol uyarınca leasing bedelinin yarı oranda taraflarca ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödenecek tutarın 144.805.000.000 TL olduğu, bu tutarın yarısının davalı … tarafından ödenmesinin gerektiği, ödediği 36.627.000.000 TL mahsup edildiğinde davacı tarafça ödenen bakiyeden sorumlu olduğu gerekçesiyle diğer davalar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2000/687 esas sayılı dosyada … tarafından açılan karşı davanın kısmen kabulüne, 35.775.00 TL’nin davalı …’dan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı-karşı davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı … vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.912,55 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.