Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2011/6109 E. 2013/7667 K. 18.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6109
KARAR NO : 2013/7667
KARAR TARİHİ : 18.04.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen ….2010 tarih ve 2009/39-2010/480 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.04.2013 günü hazır bulunan davalı vekili Av. … ile davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli ….06.2007 gün ve 2007/03385 numaralı endüstriyel tasarım belgesine konu ürünün yenilik niteliğini taşımadığını, başvuru veya rüçhan tarihinden önce ilk olarak 2004 yılında kamuya sunulduğunu, bu tarihten beri çeşitli firmalara satıldığını ileri sürerek, davalı adına tescilli ….06.2007 gün 2007/03385 no’lu tasarım tescil belgesindeki (1.1), (1….), (1….), (1.4), (1.5), (1.6), (1.7), (….1), (…), (….1) ve (…) sıralı tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, 554 sayılı KHK 49. maddesi gereğince müvekkilinin vekilinin işyerinin bulunduğu … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici nitelik taşıdığını, davacının kötü niyetli davrandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı tarafından dosyaya sunulan 2004 tarihli katalogda “İdeo” ismi ile yer alan ürünün, 2006 tarihli fatura ve 2005 tarihli teklif mektuplarında da aynı isimle yer alması ve bu ürünün dava konusu tasarımla ayırt edilemeyecek kadar benzer olması nedeniyle dava konusu tasarımın 554 sayılı KHK 6. maddesinde öngörülen yenilik niteliğini taşımadığı, tescil başvurusunda bulunan davalı vekilinin yerleşim yerinin …’da olduğu, bu durumda 554 sayılı KHK’nin 49. maddesi gereğince mahkemenin yetkili bulunduğu, davalı vekilince davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı savunulmuş ise de, 554 sayılı KHK’nin 44. maddesi gereğince tasarımın hükümsüzlüğünün, …. fıkrada sayılan ayrık haller dışında, herkes tarafından istenebilmesinin mümkün olması karşısında, davacının sıfatının yokluğuna ilişkin savunmaya da itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.