Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2011/5673 E. 2013/7509 K. 17.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5673
KARAR NO : 2013/7509
KARAR TARİHİ : 17.04.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/…/2010 tarih ve 2008/114-2010/742 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilince taşıma sözleşmesi uyarınca davalıya taşıma hizmeti verildiğini, söz konusu taşıma ücretinin ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız biçimde itiraz ederek icra takibini durudurduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında taşıma sözleşmesinin yapıldığını, ancak dağıtılmak üzere davacıya verilen gönderilerin bir kısmının çöpte bulunduğunu, bu durumun davacının sözleşme gereklerini yerine getirmediğini gösterdiğini, yine bu olay nedeniyle davacıya hitaben iade faturası düzenlendiğini ve davacıya tebliğ olunan bu faturanın itiraza uğramadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiği, taşıma ücretine ilişkin olarak davalıya tebliğ edilen faturalara, davalı yanca itiraz edilmediği, her ne kadar davalı tarafça bir kısım gönderilerin alıcısına ulaştırılmadığı savunulmuş ise de hangi gönderilerin teslim edilmediğinin somut delillerle kanıtlanamadığı, iade faturası içeriğinde iadeye konu olarak gösterilen faturaların değerinin 296,… TL olduğu, bu miktar mahsup edildiğinde davacının 66.839,32 TL alacağının bulunduğu, daha önce davalı temerrüde düşürülmediğinden ancak takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 66.839,32 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, hükmolunan alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı tarafından düzenlenen taşıma işine ilişkin faturaların davalının ticari defterlerine kaydedilmesinin, davaya konu taşıma hizmetinin yapıldığı yönünde karine oluşturmasına ve davalı tarafın savunmasında hangi gönderilerin teslim edilmediğini belirtmemiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
…- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, taşıma ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı tarafça icra takip talebinde, asıl alacağa ticari faiz işletilmesi istenilmiş olmasına rağmen mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa, taraflar arasındaki ilişki mutlak ticari işlerden olan taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından alacağa ticari faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
…-Öte yandan, zaman itibariyle somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı BK’nun 101. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında, borcun ifa edileceği günün taraflarca kararlaştırılmış olması halinde, kararlaştırılan günün bitimi ile borçlunun temerrüde düşeceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen ….06.2006 tarihli kargo taşıma sözleşmesinin 11. maddesinde, davalının gönderdiği kargolar için düzenlenen faturaların, kendisine teslim edildiği günden itibaren bir hafta içinde bedelinin ödeneceği düzenlenmiştir. Bu durumda, borcun ifa edileceği gün taraflarca kararlaştırılmış olup artık temerrüt için ayrıca ihtara gerek bulunmadığından, mahkemece davalının sözleşme hükmü uyarınca temerrüde düştüğü tarihlerden itibaren icra takip tarihine kadar işlemiş faizin tespiti gerekirken davalının temerrüde düşürülmediğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (…) ve (…) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.547,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, ….04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.