Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2011/15710 E. 2013/1836 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/15710
KARAR NO : 2013/1836
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31.03.2011 tarih ve 2010/695-2011/115 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yaptığı taşımadan dolayı navlun faturasının tahsili için davalı hakkında … 9. İcra Müdürlüğü’nün 2010/12313 sayılı dosyası üzerinden başlattığı icra takibine davalının takas talebinde bulunarak itiraz ettiğini, ancak takas talebine konu alacağın İİK’nun 68. maddesindeki belgelere dayalı olmadığını, takasla ilgili kesinleşmiş icra takibi bulunmadığını ve söz konusu alacağın ilama bağlı olmadığını ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının taşıma işinden … sorumluluğunu yerine getirmeyerek, yüklü aracı yolda terk ettiğini ve malı alıcıya ulaştırmadığını, bu nedenle davacı hakkında … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/457 esasına kayden dava açıldığını, başka bir mahkemede derdest olan dava bakımından takas mahsup def’inde bulunulabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı hakkında faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız takipte, borçlu vekilinin alacağın aslına karşı çıkmayarak, takas-mahsup definde bulunduğu, yapılan itirazın ödeme emrine itiraz niteliğini taşıyıp borca itiraz olmadığı, borcun varlığı tartışılmayıp aksine ikrar edildiği, takas def’inin yerinde olup olmadığının İcra Mahkemeleri tarafından irdeleneceği, davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı ve geçerli bir itiraz da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, navlun alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin olup, mahkemece takas itirazının borca itiraz niteliğinde olmayıp İcra Mahkemeleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği, itirazın iptali davası açmak için geçerli bir itirazın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, aleyhine takip yapılan borçlunun takas-mahsup talebini ileri sürerek itiraz etmesi “borca itiraz” niteliğindedir. Takas mahsup savunmasında bulunan borçlunun başka bir mahkemede takasa konu alacağı dava etmesi takas-mahsup savunmasında bulunmasına engel değildir. Elinde dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde takas-mahsup savunmasını kanıtlayacak nitelikte belge bulunmayan
borçlunun bu savunmasının İcra Hukuk Mahkemelerince değerlendirilmesi mümkün olmayıp, ancak genel mahkemelerce değerlendirilmesi mümkündür. Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.