Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2023/734 E. 2023/3629 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/734
KARAR NO : 2023/3629
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, sanığın yokluğunda verilen hükmün sorgusunda bildirdiği ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre tebliğ edilmesi, iade edilmesi halinde aynı maddesinin ikinci fıkrasına göre “MERNİS adres şerhi” düşülerek tebliğ işlemlerinin yeniden yapılması gerekirken doğrudan ikinci fıkraya göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz başvurusunun 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2014 tarihli ve 2010/556 Esas, 2014/449 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 5.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyizi, bir neden dayanmamaktadır.

III. GEREKÇE
A. Tebliğname Yönünden
1. Her ne kadar tebliğnamede sanık …’nin ismi yazılmış ise de adı geçen sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebi bulunmadığından inceleme dışı tutulmuştur.
2. Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan 15.02.2018 tarihli davetnamenin tebliğine ilişkin 24.04.2018 tarihli tebliğ işleminin 7201 sayılı Kanun’un 35 inci maddesine göre yapılmış olması, daha önce bu adreste usulüne uygun biçimde yapılmış bir tebligat bulunmaması nedeniyle bu tebliğ işlemi de usulsüz olduğundan Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
B. Sanığın Temyiz İstemi Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı belirtilmiştir.

3. 25.03.2010 olan suç tarihinden, temyiz incelemesi tarihine kadar, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.04.2014 tarihli ve 2010/556 Esas, 2014/449 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.05.2023 tarihinde karar verildi.