YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4518
KARAR NO : 2023/6235
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/1576 E., 2023/2285 K.
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili, sanık … müdafii,sanık … müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararının katılan vekili, sanık … müdafii ve sanık … müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
Sanık … müdafii ile sanık … müdafinin, kanunî süresi içinde öne sürdükten sonra, vekaletnamelerinde vazgeçme hususunda yetki bulunan sanık … müdafiinin 16.06.2023 tarihli, sanık …’ın ise 01.08.2023 tarihli dilekçeleri ile temyiz isteminden vazgeçtiklerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Katılan vekilinin temyiz talebi yönünden ise; İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2022/526 Esas, 2023/90 karar sayılı kararı ile; sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 nci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi, aynı maddenin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi, 43, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 9 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 2.250.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve sanıklar … ve … yönünden ayrıca cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik katılan vekili, sanık … müdafii, sanık … ve müdafii, sanık … Bakar ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi; üst hadden ceza verilmesi ve takdiri indirim uygulanmaması gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Suç tarihinde Muğla-Milas’ta imam olarak görev yapan katılanın 24.12.2021 ile 25.01.2022 tarihleri arasında yabancı uyruklu şahıslar adına kayıtlı olan hatlardan çok defa arandığı, arayan kişilerin kendilerini Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü mensupları olarak tanıtarak ve ayrıca katılanın kendisi ve ailesi ile ilgili bir takım bilgileri katılana aktarmak suretiyle kendilerinin kamu görevlisi oldukları konusunda katılanı ikna ederek “adınız FETÖ/PDY Terör Örgütü soruşturmasına karıştı, örgüte finansman aktardınız, yurt dışı bağlantınız var ancak sizin adınızla bu suç işleniyor, gerçek suçluları araştırıyoruz, hesabınızdaki paraları söylenilen hesaplara göndermeniz gerekiyor” şeklinde telkinde bulunup farklı zamanlarda toplamda 677.762,33 TL menfaat elde ettikleri iddiasıyla kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle dava açıldığı; katılanın alınan beyanlarında, aşamalardaki uyumlu beyanlarını tekrar ederek sanıklardan şikâyetçi olduğunu ifade ettiği, sanıkların atılı suçu kabul etmedikleri ancak yapılan araştırmalar sonucunda katılanın iradesinin hile boyutuna varan nitelikli yalan ve desise ile sakatlanıp dolandırılması sonucunda; 188.086,26 TL’nin 19.01.2022 tarihinde sanık …’ın İş Bankası hesabına, 434.676,07 TL’nin 21.01.2022 tarihinde sanık …’ın Türk Ekonomi Bankası hesabına, 55.000 TL’nin 24.1.2022 tarihinde ise sanık …’nın … hesabına gönderildiğinin anlaşıldığı; sanıkların alınan savunmalarında, hesaplarına gelen paraları çektiklerini ve başkalarına verdiklerini ifade ettikleri, ancak savunmalarında isimleri geçen şahıslara ilişkin açık kimlik bilgisi, adres veya kendilerini tespit ve teşhise yarayacak bilgi veremedikleri, banka kartı, banka hesap numarası ve şifrelerin kişilere özgü olduğu, bu nedenle bu bilgi ve hesapların ilgili kişi/sahibi tarafından kullanılmasının asıl olduğu, sanıkların banka hesaplarını ilgili kişilere belirli bir komsiyon karşılığında kullandırdıklarını ifade etmeleri karşısında; oldukça yüklü meblağdaki para transferi için banka hesap bilgilerini hata ile kullandırmalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, böylece sanıkların suçtan kurtulmaya dönük savunmalarına itibar edilmediği; buna göre sanıkların yabancı uyruklu kişiler adına kayıtlı hatları kullanan meçhul sanık veya sanıklarla fikir ve eylem birliği içinde hareket edip Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü mensupları olarak tanıtıp 677.762,33 TL menfaat elde etmek suretiyle kendilerini kamu görevlisi tanıtmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri ayrı ayrı sabit görülmüş olup eylemlerine uyan 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla aynı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi, aynı maddenin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi ve suçun işlendiği zaman ve yer ile sanıklardaki suç işleme kastı ile meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmalarına, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlediği anlaşıldığından aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalarında artırım yapılmasına, sanıkların sosyal ilişkileri ile cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak haklarında takdiri indirim uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2. Sanıkların inkara yönelen savunmaları, katılanın oluşa ve dosya kapsamına uygun beyanları, banka hesap hareketleri ve para çekme görüntü tutanakları, banka yazı cevapları, GSM hattı sözleşmeleri ve kayıtları, sanıklara ait adli sicil kayıtları ve diğer deliller dosya arasındadır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Müdafii ile Sanık … Müdafiinin Temyizleri Yönünden
Sanık … müdafii ile sanık … müdafiinin, kanunî süresi içinde öne sürdükten sonra, vekaletnamelerinde vazgeçme hususunda yetki bulunan sanık … müdafiinin 16.06.2023 tarihli, sanık …’ın ise 01.08.2023 tarihli dilekçeleri ile temyiz isteminden vazgeçtiklerini bildirdikleri ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının incelenmeksizin iadesine karar verilmiştir.
B. Katılan Vekilinin Temyizi Yönünden
1. Katılan vekilinin üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine ilişen temyiz sebepleri yönünden; suçun işlenmesindeki ısrar ve katılanın zararının ağırlığı karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak sanıklar hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenen temel cezaya ilişkin Mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Katılan vekilinin takdiri indirim uygulanmaması gerektiğine ilişen temyiz sebepleri yönünden; 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulanması Mahkemenin takdirinde olup Mahkemece sanıklar hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceği değerlendirilerek yeterli ve kanunî gerekçeyle sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
A. Sanık … Müdafii ile Sanık … Müdafiinin Temyizleri Yönünden
Sanık … müdafii ile sanık … müdafiilerinin, kanunî süresi içinde öne sürdükten sonra, vekaletnamelerinde vazgeçme hususunda yetki bulunan sanık … müdafiinin 16.06.2023 tarihli, sanık …’ın ise 01.08.2023 tarihli dilekçeleri ile temyiz isteminden vazgeçtiklerini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 266 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B. Sanıklar Hakkında Kurulan Hükümlere Yönelik Katılan Vekilinin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bodrum Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.09.2023 tarihinde karar verildi.