YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4310
KARAR NO : 2023/6261
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 04.05.2023
SAYISI : 2023/1976 E., 2023/1564 K.
SUÇ : Kişinin kendisini, kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, temyiz isteminin reddi
İlk Derece Mahkemesince sanıklar …, … ve … hakkında kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından sanık … hakkında verilen 04.05.2023 tarihli ek kararın; 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin ek kararı temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2023 tarihli ve 2022/349 Esas, 2023/65 Karar sayılı kararı ile; sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (L) bendi ve son cümlesi, 158 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 37, 52, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 7’şer yıl 6’şar ay hapis ve 513.960,00’şar TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar … ve … için ikinci kez, sanık … için birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına; sanık … hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (L) bendi ve son cümlesi, 158 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 39, 52, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis ve 256.980,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafiilerinin istinaf başvurusu üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 02.05.2023 tarihli ve 2023/1976 Esas, 2023/1564 Karar sayılı kararı ile, sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik, sanık …’nın baştan itibaren suça katılma iradesi ile hareket ettiği halde asli fail olarak cezalandırılması gerekirken yardım eden sıfatıyla cezalandırılarak eksik ceza tayini hususunun, aleyhe istinaf bulunmadığından eleştirilmesi suretiyle istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine; sanık … yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olarak karar verildiği, kararın mahiyeti itibarıyla temyiz edilemeyecek kararlardan olduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz talebinin 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık … müdafiinin temyiz isteği; atılı suçların maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, sanığın suç kastının olmadığına, mahkûmiyetine yeter derecede kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğine, İstinaf Mahkemesince hükmen tutukluluk kararına yönelik itirazlarına dair bir karar verilmediğine, ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşıldığına ve takdiri indirim maddesinin uygulanmadığına, belirtilen hususlar ve re’sen gözetilecek nedenlerle kararın bozulmasına, tutukluluk kararının kaldırılmasına ya da adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına,
2. Sanık … ve müdafiinin temyiz isteği; sanığın, sanık …’ın yönlendirmesi ile atılı suçlamayı kabul ettiğine, samimi ikrarda bulunmasına rağmen 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmadığına, bu ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle kararın bozulmasına ve tutuklama kararının kaldırılmasına,
3. Sanık … müdafiinin temyiz isteği; Mahkemece delil takdirinde hataya düşüldüğüne, sanığın atılı suçla ilgisinin olmadığına, dosyada sanık …’ın beyanı dışında aleyhine delil olmadığına, onun da yönlendirme ile beyanda bulunduğunu söylediğine, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesine,
4. Sanık … müdafiinin ek karara yönelik temyiz isteği; temyiz taleplerinin reddine dair ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanığın atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığına, bu nedenle ve re’sen gözetilecek nedenlerle kararın bozulması talebine, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Sanıkların fikir ve eylem birlikteliği içerisinde, katılanı arayarak kendilerini Cumhuriyet Savcısı olarak tanıttıkları, katılana kimliğinin kaybolduğunu, isminin bazı olaylara karıştığını, Jandarma personelinin evindeki para ve altınlarını alarak fotoğraflarını çektikten sonra tekrardan kendisine iade edeceğini söyledikleri, katılanın sanıkların hileli davranışlarına inanarak evinde bulunan toplamda 171.320,00 TL tutarındaki para ve altınları eve gelen sanık …’a teslim ettiği, Yunus Özcan’ın ise bu parayı sanık …’a verdiği, ardından bu paranın bir kısmının … tarafından sanıklar … ve …’e pay olarak verildiği, kalan tutarın da yine … tarafından sanık … ile birlikte yurt dışı bir hesaba gönderilerek paranın takibinin yapılmasının engellendiği, bu işlemin ardından …’ın …’ya da bir miktar para verdiği, bu suretle tüm sanıkların maddi menfaat elde etmek suretiyle katılanı dolandırma eylemine iştirak ettikleri iddiasıyla 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (L) bendi ve son cümlesi ile aynı maddenin üçüncü fıkrasından cezalandırılması talebiyle kamu davaları açılmıştır.
2. Sanık … savunmasında, katılanın ikametine giderek para ve altınları alan kişinin kendisi olduğunu, bu işi arkadaşı …’ın yönlendirmesi ile yaptığını, İsmail’in kendisine bir alacak meselesi olduğunu ve katılanın ikametine giderek parayı alması ve gelmesini söylediğini, aldığı paranın tamamını Dinar İlçesi Otobüs Terminalinde …’a teslim ettiğini, İsmail’in ise kendisine 12.500 TL verdiğini, bu paranın 6.250 TL’sini olay günü kullandıkları 06 CJJ 323 plakalı aracın sahibi olan sanık …’e verdiğini, olayın dolandırıcılık olayı olduğunu daha sonradan öğrendiğini beyan etmiştir.
3. Sanık … savunmasında; araba alım satımı işi ile uğraştığını, sanık …’un kendisini arayarak sanık … ile birlikte Isparta’ya araba bakmaya gideceklerini isterse kendisinin de gelebileceğini söylediğini, kendisinin de yanına 5000 Dolar ve 7000 TL para alarak Isparta’ya gittiklerini, Yunus’un telefonla görüştüğünü ve arabadan indiğini, kendilerinin yola devam ettiğini, bir süre sonra Yunus’un tekrar arayarak arabaya geleceğini söylediğini, Yunus’u beklediklerini ve arabaya alarak yollarına devam ettiklerini, sanık … ile yurt dışına dayısının oğlu için para gönderdiğini, onun banka hesabı olmadığı için yabancı uyruklu bir kişi adına gönderdiklerini, dolandırıcılık suçu ile bir ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
4. Sanık … savunmasında; kaporta boya dükkanı olduğunu, olay günü sanıklar İsmail ve Yunus ile buluşarak araba bakmak için Isparta iline gittiklerini, oradan Keçiborlu ilçesine geçtiklerini, Keçiborlu’da sanık …’un arabadan indiğini, daha sonra Dinar ilçesine geldiklerini, sanık …’in arabadan indiğini, bir süre sonra Yunus ile birlikte geri geldiklerini, Yunus’un kendisine arabasını kullanması karşılığında 6.250,00 TL para verdiğini, dolandırıcılık olayını Denizli iline dönerken öğrendiğini, atılı suçla bir alakasının bulunmadığını beyan etmiştir.
5. Sanık … savunmasında; arkadaşı olan sanık …’ın yanına geldiğini, bir yere para göndereceğini ancak kimliğinin kırık olmasından dolayı kendisine bu konuda yardımcı olmasını istediğini, birlikte para yatıracakları yere gittiklerini ve kendi kimliği ile yurt dışına para gönderdiklerini, daha sonra sanık …’in kendisine 100,00 TL para verdiğini, dolandırıcılık suçu ile ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
6. Mahkemece sanıkların kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka,sigorta,kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri kabul edilerek temyize konu mahkÛmiyet hükümleri kurulmuş; suçun işleniş biçimi, suç işleme kastının yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı ve adli para cezasının miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hususları dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmiş; zarar tamamen giderilmediğinden ve kısmi iadeye rıza olmadığından sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168 inci maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, sanıkların fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarından işlemiş oldukları suç nedeniyle pişmanlık duymadıkları dikkate alınarak sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanık …’nın başından beri suça katılma iradesi ile hareket ettiği halde asli fail olarak cezalandırılması gerekirken yardım eden sıfatıyla cezalandırılarak eksik ceza tayini hatalı ise de, aleyhe istinaf talebi bulunmadığından bu hususun eleştirilmesi ile yetinilerek, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmış; sanık … müdafiinin temyiz isteği yönünden ise; 5721 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesine göre, daire kararının mahiyeti itibariyle sanık … yönünden temyiz edilmeyecek kararlardan olduğu belirtilerek sanık müdafinin temyiz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Temyiz İsteminin Reddine Yönelik Karar Yönünden
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “… temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş [ise] …, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
B. Sanıklar …, … ve … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
1. Sanıkların savunmaları, katılan beyanı, tanık ifadeleri, kamera inceleme, araştırma ve kimlik tespit tutanakları, teşhis tutanakları, kamera kayıtları, yakalama tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 02.05.2023 tarihli ve 2023/1976 Esas, 2023/1564 Karar sayılı kararında bir isabetsizlik görülmemiş, sanıklar hakkında alt sınırdan uzaklaşarak ceza tayin edilmesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçeler yeterli ve hukuka uygun bulunmuştur.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafileri ile sanık …’ın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak,
İlk derece mahkemesi hükmünde sanıklar … ve … hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken uygulama maddesi olarak hüküm fıkrasına 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin yazılmaması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılmış ise de, söz konusu hukuka aykırılığın Yargıtay tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Kurulan Temyiz İsteminin Reddine Yönelik Ek Karar Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 04.05.2023 tarihli ve 2023/1976 Esas, 2023/1564 Karar sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 02.05.2023 tarihli ve 2023/1976 Esas, 2023/1564 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
C. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinin son paragrafında açıklanan nedenle, sanıklar müdafiileri ile sanık …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 02.05.2023 tarihli ve 2023/1976 Esas, 2023/1564 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği hüküm fıkrasının (A-9) ve (B-9) bentlerinde “İKİNCİ KEZ MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİNİN TATBİKİNE” cümlesinden önce gelmek üzere “5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçirilen süreler dikkate alınarak sanıklar …, … ve … yönünden tahliye taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.09.2023 tarihinde karar verildi.