YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4028
KARAR NO : 2023/6555
KARAR TARİHİ : 27.09.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/936 E., 2023/35 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.12.2011 tarihli ve 2011/451 Esas, 2011/836 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükmolunan 2 yıl hapis cezasının 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, bu karar 05.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
2. Sanığın Ankara(Kapatılan) Batı 5. Sulh Ceza Mahkemesinin, 25.06.2014 tarihli ve 2014/475 Esas, 2014/499 Karar sayılı kararı ile denetim süresi içerisinde 14.03.2012 tarihinde işlediği, tehdit suçundan mahkûmiyetine karar verilmiş ve bu kararın 17.07.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine işbu dosyaya ihbarda bulunulmuştur.
3. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.03.2015 tarihli ve 2011/451 Esas, 2011/836 Karar sayılı ek kararı ile Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.12.2011 tarihli ve 2011/451 Esas, 2011/836 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı aynen açıklanarak sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
4. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.03.2015 tarihli ve 2011/451 Esas, 2011/836 Karar sayılı ek kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 28.09.2022 tarihli ve 2019/5402 Esas, 2022/15257 Karar sayılı kararı ile “1)Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 5237 sayılı TCK’nin 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçu olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek sanığa isnat edilen bu suçun uzlaşma kapsamına alınmış olması, 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, tehdit suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2)5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, aynı Kanun’un 231/11. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasıtlı yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, mahkemece öncelikle yeni esas üzerinden duruşma açılması gerektiği gözetilmeden yerel mahkemenin eski esas üzerinden duruşma açarak ek karar ile hükmün açıklanmasına karar vermesi,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. Sanığın Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2014/334 Esas, 2016/394 Karar sayılı kararı ile denetim süresi içerisinde 15.05.2012 tarihinde işlediği, basit yaralama suçundan mahkûmiyetine karar verilmiş ve bu kararın 14.04.2016 tarihinde kesinleşmesi üzerine işbu dosyaya ihbarda bulunulmuştur.
6. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.01.2023 tarihli ve 2022/936 Esas, 2023/35 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, atılı suçu işlemediği ve re’sen gözetilecek nedenlere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Çorum-Ankara karayolunda emniyet görevlileri tarafından yapılan yol kontrolü sırasında sanık adına kayıtlı 06 BP 5092 plaka sayılı kamyona ait AG 716246 seri nolu motorlu araç trafik belgesinde bulunan muayene şerhinin sahte olduğu, TÜVTÜRK kayıtlarında adı geçen araca ait muayene işleminin yapılmadığının tespit edildi. sanığın bu suretle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilmiştir.
2. Sanık, nakliye işi ile uğraştığını, araçların muayenesini şoförlerin yaptırdığını, suça konu muayene işleminin kim tarafından yapıldığını ve sahte olduğunu bilmediğini savunmuştur.
3. Mahkemece, atılı suçun sübut bulduğu kabul edilerek temyize konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasının son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 05.01.2012 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 15.05.2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Dairemizin 28.09.2022 tarihli ve 2019/5402 Esas, 2022/15257 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamı doğrultusunda hükmün açıklanmasına neden olan tehdit suçu yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı anlaşılmakla, bozma ilamı doğrultusunda hükmün açıklanmasına neden olan tehdit suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, bozma ilamının gereği yerine getirilmeden sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediğine ilişkin başka bir ihbar üzerine sanığın mahkûmiyetine hükmedilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Başkaca yönleri incelenmeyen Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.01.2023 tarihli ve 2022/936 Esas, 2023/35 Karar sayılı sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği gerekçe bölümünde açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.09.2023 tarihinde karar verildi.