Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2023/334 E. 2023/3726 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/334
KARAR NO : 2023/3726
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.03.2013 tarihli ve 2011/1231 Esas, 2013/304 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 155 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 58 … maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.03.2013 tarihli ve 2011/1231 Esas, 2013/304 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 04.07.2018 tarihli ve 2015/7368 Esas, 2018/5075 Karar sayılı kararı ile sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 155 … maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.02.2021 tarihli ve 2018/850 Esas, 2021/168 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 155 … maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 58 … maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 2.000TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılan …’in iş yerini devretmek için sanık …’la 27.05.2011 tarihinden geçerli olmak üzere protokol imzaladığı, sanığın 22.05.2011 günü tamir yapılacağından bahisle katılandan iş yerinin anahtarını teslim aldığı ve katılanın rızası dışında iş yerinde bulunan bir adet 106 ekran plazma tv, iki adet play station 3, altı adet oyun kolu, altı-yedi adet oyun CD’si, ses sistemi, bir adet digitürk dıcıver, bir adet bilgisayar kasası, monitörü ve klavyesini aldığı iddia ve kabul olunmuştur
2. Sanık savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş ve eski ortağı olan … …’ın kimliğini kullanarak bu suçu işlediğini beyan etmiştir.
3. Katılan 16.07.2012 tarihinde talimatla alınan ifadesinde sanığı fotoğraftan teşhis etmiştir.
4. Tanık … … ifadesinde sanık …’a ait pimapen dükkanında sekreter olarak çalışırken sanığın isteği üzerine katılan …’den devraldığı Di Kafe isimli iş yerinde çalışmaya başladığını, sanık ve katılanın bu iş yerine gelip gittiğini, suç tarihinde iş yerinin kapalı olduğunu görmesi üzerine ilk olarak sanığı aradığını, ulaşamayınca katılanı aradığını, katılanın iş yerine geldiğinde iki adet plazmanın olmadığını fark ettiklerini beyan etmiştir.
5. Ankara Emniyet Müdürlüğü Radyo-TV ve Fotofilm Şube Müdürlüğü 15.08.2011 tarihli raporunda iş yerine ait güvenlik kamera görüntülerinin kayıt çözünürlüğünün düşük olması, ortam aydınlatmasının yeterli düzeyde olmaması, güvenlik kamerasının geniş açıda ve olay yerine uzak olması, şüpheli şahısların yüzünü temsil eden görüntü bilgisinin yeterli düzeyde olmaması sebebiyle teşhise elverişli nitelikte görüntülerin elde edilmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir.
6.Bozma kararı sonrasında dosya uzlaşma bürosuna gönderilmiş, usulüne uygun işlemler yapılmış, katılan uzlaşmak istemediğinden uzlaşma sağlanamamıştır.
7.Mahkemece takdiren basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verilmiş ve sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işlediği kabul edilerek temyize konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkumiyetine karar veren Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
3. Ancak;
a. Sanığın, Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 04.07.2018 tarihli ve 2015/7368 Esas, 2018/5075 Karar sayılı bozma ilamından önceki Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.03.2013 tarihli ve 2011/1231 Esas, 2013/304 Karar sayılı kararında 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle aleyhe temyiz bulunmadığı halde bozma sonrası yapılan yargılamada sanık lehine kazanılmış hakların saklı tutulmayarak 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrasına aykırı davranılması ve sanığın 10 ay hapis ve 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
b. 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılabilmesi için tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi gerekli olup; sanık hakkında tekerrüre esas alınan Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2011 tarihli ve 2010/211 Esas, 2011/56 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün 02.06.2011 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, yargılamaya konu suçun bu tarihten önce işlenmiş olması nedeniyle tekerrüre esas olamayacağı, ancak adli sicil kaydındaki Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.02.2009 tarihli ve 2006/954 Esas, 2009/122 Karar sayılı ilamının kesinleşme tarihine göre tekerrüre esas olduğunun gözetilmemesi,
Hukuka aykırı görülmüş olup, bahse konu hukuka aykırılıklar Yargıtay tarafından giderilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.02.2021 tarihli ve 2018/850 Esas, 2021/168 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere “bozma öncesi aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması suretiyle 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanunun 58 … maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine ”Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.02.2009 tarihli ve 2006/954 Esas, 2009/122 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanunun 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.