YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/244
KARAR NO : 2023/4345
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat, ret
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.10.2015 tarihli ve 2014/138 Esas, 2015/462 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat, tehdit ve hakaret suçlarından ise mükerrer dava nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca ret kararları verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; yüklenen suçların sübut bulduğuna, beraat ve ret kararlarının haksız ve hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Sanık hakkında katılana yönelik tehdit ve hakaret suçlarından açılan kamu davalarının mükerrer olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, Mahkemece mükerrerliğe konu edilen Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/603 Esas ve 2014/311 Karar sayılı dava dosyası dayanağı 12.09.2013 tarihli iddianame ile sanık hakkında katılana yönelik 22.08.2013 tarihli tehdit ve hakaret eylemlerinden kamu davası açıldığı, temyize konu işbu dava dosyasının ise 22.08.2013 tarihinden sonrasına ilişkin tehdit ve hakaret eylemlerini kapsadığı, bu haliyle davaların mükerrer olmadığı anlaşılmış ise de, zamanaşımının olumsuz muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu gözetilmiştir.
2. Sanığın yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 125 … maddesinin ikinci fıkrası, 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca belirlenecek cezaların türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın sorgusunun yapıldığı 22.10.2014 tarihi olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.10.2015 tarihli ve 2014/138 Esas, 2015/462 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.05.2023 tarihinde karar verildi.