Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2023/2419 E. 2023/5571 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2419
KARAR NO : 2023/5571
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/1190 E., 2021/1162 K.

İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2021 tarihli ve 2019/1190 Esas, 2021/1162 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (213 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinin (a) fıkrasının ikinci bendi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddeleri uyarınca 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 09.02.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.04.2023 tarihli ve 2022/20199 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.05.2023 tarihli ve KYB-2023/41276 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.05.2023 tarihli ve KYB-2023/41276 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, “Mahkeme kararı veya Cumhuriyet Savcılıklarının talebi üzerine ya da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılan aramalı incelemeler hariç olmak üzere, malî tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazı talep edilemez, mükellefin işyerinde incelemeye başlanılmaz.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre; sanığın, 2014 takvim yılına ilişkin yetkilisi olduğu şirkete ait yasal defter ve belgeler Kadıköy Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından kendisinden istendiği halde, söz konusu defter ve belgeleri süresinde ibraz etmeyerek müsnet suçu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda, 5604 sayılı Kanunun 1/4. maddesine göre; her yıl Temmuz ayının biri ile yirmisi arasında mali tatil uygulanacağı ve mali tatil süresi içerisinde inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının istenemeyeceğinin hükme bağlanması karşısında, ikamet adresinde 04/07/2019 tarihinde bizzat sanığa tebliğ edilen, 27/06/2019 tarihli ve E.949 sayılı defter-belge isteme yazısının mali tatile denk gelmesi nedeniyle yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; “Her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) malî tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil günü olması halinde, malî tatil, temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar. Son günü malî tatile rastlayan aşağıda belirtilen süreler, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır” ve aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise; “Mahkeme kararı veya Cumhuriyet Savcılıklarının talebi üzerine ya da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılan aramalı incelemeler hariç olmak üzere, malî tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazı talep edilemez, mükellefin işyerinde incelemeye başlanılmaz.” Hükümleri yer almaktadır.
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; Kadıköy Vergi Dairesinin 6800151540 vergi kimlik numaralı olan sanığa, 2014 takvim yılına ait defter ve belgelerini 15 gün içerisinde ibraz etmesi gerektiğine ilişkin gönderilen isteme yazısının, mali tatil öncesi 27.06.2019 tarihinde düzenlendiği, malî tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının talep edilemeyeceği, bununla birlikte mali tatil öncesinde düzenlenen isteme yazılarının, mali tatil içinde tebliğinin mümkün olduğu, bu durumun defter ve belgelerin ibraz süresini uzatacağı ancak suçun unsurlarına etkisinin bulunmadığı, belirtilen nedenle defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla; kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.07.2023 tarihinde karar verildi.