Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2023/1214 E. 2023/3990 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1214
KARAR NO : 2023/3990
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Söke Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2022 tarihli ve 2022/392 numaralı iddianamesiyle sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 … maddesinin birinci fıkrası, son cümlesi ve üçüncü fıkrası ile 53 üncü ve 58 … maddeleri uyarınca Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesine, 2022/352 Esas numaralı yargılama dosyasıyla birleştirme talepli olarak kamu davası açılmıştır.
2. Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2022/321 Esas, 2022/446 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 158 … maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi ve son cümlesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü ve 58 … maddeleri uyarınca 8 yıl hapis ve 1.400.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 12.01.2023 tarihli ve 2022/4306 Esas, 2023/33 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizi sanık … hakkında diğer dosyada yargılanan sanık … … …’nin beyanından başka delil bulunmadığına ve sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Bu dosya ile bağlantılı olan Söke Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/352 Esas sayılı dosyasında yargılanarak mahkum olan sanık … … …, hakkındaki ihbar üzerine Nazillide ticari takside giderken 03.09.2021 tarihinde polis tarafından üzerinde yüklü miktarda döviz ile yakalanarak katılan …’a yönelik dolandırıcılık eylemini gerçekleştirdiğini, dövizleri de katılandan aldığını ikrar etmiş, ayrıca kendisini bu suça başka bir dosyada aynı eylemden dolayı yargılanıp mahkumiyet hükmü tesis edilen şeriği …’ın yönlendirdiğini, suça konu paraları katılandan sanık …’in belirttiği adrese giderek aldığını …’ın kuzeni olduğunu ve kendisini polis, savcı olarak tanıtmak suretiyle insanları dolandırdığını, temin ettiği haksız menfaatleri katılan yada mağdurlardan almak için başka kişileri de zaman zaman gönderdiğini, kendisine de bu iş karşılığı 5.000,00 TL para ve bir inek verme taahhüdünde bulunduğunu beyan etmiştir.
2. Sanık … …’in yakalanmasından yaklaşık bir ay önce beyanında bahsettiği şeriği sanık …’ın katılanı cep telefonundan arayarak … Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru olduğunu, katılanın kimliğinin FETÖ terör örgütü mensuplarınca ele geçirilerek kullanıldığını, FETÖ mensuplarının yakalanmasına yardım etmesi talebinde bulunrak parasının olup olmadığını sorduğu ve katılanın yazlığının olduğunu öğrenmesi üzerine bu yazlığı satmış gibi işlem yapacaklarını satış bedelini polis vasıtasıyla aldıracaklarını, örgüt üyelerinin yakalanmasından sonra ise bu satış işlemini iptal ederek tapuyu devredeceklerini belirttiği ve katılanı bu şekilde inandırdığı anlaşılmıştır.
3. Katılanın bu talimat üzerine yazlığını satışa çıkardığı ve sanık …’in talimatları doğrultusunda eşinin rahatsız olduğunu ve evi acilen satması gerektiğini emlakçı sanık … …’e söylediği, bu sanığın ise tanık M.K.’ye evi satmaya çalıştığı ancak evin bedeli konusunda anlaşamadıkları, bunun üzerine sanık … Vefanın arkadaşı olan sanık … …’a yazlığı almasını önerdiği ve sanıklar … Vefa ile …’in birlikte katılana ait evi 600.000,00 TL karşılığı devraldıkları, katılanın aldığı bu parayı eve gelen sanık … … …’ye verdiği belirlenmiştir.
4. Alınan bilirkişi raporuna göre evin suç tarihindeki güncel değerinin 1.800.000,00 TL ila 2.000.000,00 TL arasında olduğu tespit edilmiştir.
5. Sanık … …’in itirafında adı geçen sanık …’ın suçlamayı inkar ettiği ve sanık … … ile husumetlerinin olduğunu belirttiği, ancak yapılan araştırmalarda 2012 yılında yaralama suçu nedeniyle husumetlerinin olduğu fakat şikayettten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verildiği belirlenmiştir.
6. Sanık … …’in olay günü diğer sanığın kendisine sesli mesaj attığına ilişkin beyanı doğrultusunda sanık …’in sesi ile bu ses kaydı arasında ses analizi yaptırıldığı, kriminal polis laboratuvarının düzenlediği rapora göre her iki sesin de kuvvetle muhtemel …’e ait olduğu yönünde belirleme yapılmıştır.
7. İlk Derece Mahkemesince sanık …’in Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.12.2021 tarihli ve 2021/352 Esas, 2021/449 Karar sayılı kararıyla mahkum olan sanık … … … ile iştirak halinde suçu işlediği sabit görülerek mahkumiyetine hükmedilmiştir.
8. Bölge Adliye Mahkemesince mahkumiyet kararı yerinde görülerek esastan ret kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun’un 81 … maddesiyle yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 12.01.2023 tarihli ve 2022/4306 Esas, 2023/33 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Dairemizin 2022/6575 Esas sayılı dosyası ile birlikte yapılan incelemede: Sanığa yüklenen suçu iştirak halinde gerçekleştirdiği iddia edilen sanıklar … …, … … ve … … … hakkında TCK’nın 37/1 maddesi delaletiyle TCK’nın 158/1-L, 158/3. maddelerinin uygulanması talebiyle ayrı açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.12.2021 tarihli ve 2021/352 Esas, 2021/449 sayılı kararıyla sanıklar … … ve … …’un beraatlerine, sanık … … …’nin TCK’nın 158/1-L, son madde ve fıkraları uyarınca cezalandırılmasına, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 01.03.2022 tarihli ve 2022/483 Esas, 2022/674 sayılı kararıyla esastan reddine, bu karara karşı da katılan vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine sanıklar … … ve … … yönünden aynı Dairenin 06.05.2022 tarihli ek kararıyla temyiz talebinin CMK’nın 296. maddesi gereğince reddine karar verilmiş ve dosyanın temyiz incelemesi için Dairemizin 2022/6575 Esas sayısında kayıtlı bulunması karşısında;
Sanık … hakkındaki inceleme konusu dosyanın bağlantı sebebiyle diğer sanıklar … …, … … ve … … … hakkındaki dosya ile birleştirilmesi ve her iki dosyadaki deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri için hükmün bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin düşüncelerine katılmıyorum.